Cilt:53 Sayı:01 (2020)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Okul kurumunun kültürel-toplumsal eşitsizlik ve imtiyazların yeniden üretimindeki rolüne ilişkin bir değerlendirme(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Göktürk, Duygun; Ağın, Eren; https://orcid.org/0000-0003-0184-6326; https://orcid.org/0000-0001-8497-2197; Eğitim Bilimleri FakültesiBu çalışmada kültürel-toplumsal eşitsizlik ve imtiyazlar (ayrıcalık) bağlamında okul habitusunun (yatkınlıklar bütünü) eğitime etkisi ve eşitsizlik ve imtiyazların (ayrıcalıkların) yeniden üretilmesi konusu üç temel metin üzerinden ele alınmaktadır. Toplumsal köken ve sosyal çevrenin belirleyiciliğinde şekillenen kültürel ve toplumsal eşitsizlikler okul kurumu içerisinde çeşitli yapılar, pratikler (eylemler) ve yönelimler aracılığı ile devamlılık sağlamaktadır. Toplumsal gerçekliğin önemli bir parçası olarak düşünülebilecek, belirli iktidar mekanizmalarını sürekli kılma mekânı olan okul kültürel ve toplumsal eşitsizliklerin üretiminde, devamlılığında ve yeniden üretiminde belirleyici roller üstlenmektedir. Kültürel eşitsizlik biçimleri okul kurumu içerisinde derinleşmekte, biçimsel eşitlik yapıları ve sembolik ortaklıklar aracılığı ile de gizlenmektedir. Bu makalede kültürel-toplumsal eşitsizlik ve imtiyazların (ayrıcalıklar) okul habitusu (yatkınlıklar bütünü) ile ilişkisi ve okul kurumu içerisinde yeniden üretilmesi, bu ilişkiselliği ve yeniden üretim pratiklerini (eylem) barındıran üç temel metin üzerinden değerlendirilmektedir: Pierre Bourdieu ve Jean-Claude Passeron’un “Varisler: Öğrenciler ve Kültür”, Paul Willis’in “İşçiliği Öğrenmek Sınıf, İşçilik ve Eğitim: İşçi Çocukları Nasıl İşçi Oluyor” ve Signithia Fordham ve John U. Ogbu’nun “Siyah Öğrencilerin Okul Başarısı: Beyaz gibi Davranmanın Yüküyle Başa Çıkmak.” Sonuç olarak, okul kurumu habitusu (yatkınlıklar bütünü), eşitsizlik biçimlerini kendi yapısında ürettiği ve barındırdığı pratikler (eylemler) ve yatkınlık üzerinden devamlı kılmakta ve bu devamlılığın diğer bileşenleri ise sosyal çevre ve aile habitusuna (yatkınlıklar bütünü) ait pratikler (eylemler) ve yatkınlıklar olmaktadır.Item İş performansının bir boyutu olarak uyumsal performans: kuramsal bir çerçeve(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Dilekçi, Ümit; Nartgün, Şenay Sezgin; https://orcid.org/0000-0002-6205-1247; https://orcid.org/0000-0002-5405-1655; Eğitim Bilimleri FakültesiBu çalışmanın amacı, uyumsal performans kavramını kuramsal açıdan incelemektir. Bu amaçla çalışmada ilk önce iş performansına ve iş performansının boyutları arasında yer alan görev performansı, bağlamsal performans ve üretkenlik karşıtı performans kavramlarına kısaca değinilmiş, ardından uyumsal performans kavramı ele alınmıştır. Alanyazın incelendiğinde uyumsal performansın sıklıkla değişim ve uyum yeteneği kavramlarıyla birlikte ele alındığı, uyumsal performansın ortaya çıkışına ve gelişimsel sürecine yer verilerek iş performansının diğer boyutlarıyla olan farklılıklarının vurgulandığı ve bu bağlamda uyumsal performans kavramının tanımlandığı görülmüştür. Bu nedenle çalışmada öncelikle uyumsal performans kavramı değişim, uyum yeteneği, uyumsal performansın ortaya çıkışı ve gelişimsel süreci, uyumsal performansı tanımlayabilme olmak üzere dört başlık altında incelenmiştir. Daha sonra çalışmada uyumsal performansın alt boyutları olarak değerlendirilen kavramların açıklanmasına yer verilmiştir. Tartışma ve sonuç bölümünde ise uyumsal performans kavramı, öğretmenler ve eğitim kurumları bağlamında ele alınarak tartışılmıştır.Item Okul müdürlerinin paternalist liderlik davranışları ölçeğinin geliştirilmesi; geçerlik ve güvenirlik çalışması(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Saylık, Ahmet; Aydın, İnayet; https://orcid.org/0000-0001-7754-2199; https://orcid.org/0000-0002-7522-8961; Eğitim Bilimleri FakültesiÖrgütsel ve yönetsel bir yaklaşım olarak paternalist (babacan) liderliğin Asya toplumlarında çok derin kültürel bir mirasa dayandırılarak genel anlamda olumlu bir değer ve işlevsel bir yaklaşım olarak ele alındığı görülmektedir. Paternalist liderliğin boyutlarını belirlemeye dönük çalışmalar kavramı, genelde hayırseverlik, ahlakilik ve otoriterlik boyutları ile sınırlı tutmuşlarsa da paternal yaklaşımların esasında sömürücü olduğu, özerkliğe bir takım sınırlamalar getirdiği, bir tür müdahalecilik barındırdığı, yararlanıcıyı yetersiz bulduğu, otoriterliği baba şefkati ve sevgisiyle maskelediği belirtilmektedir. Bu araştırmanın amacı, okul müdürlerinin paternalist liderlik davranışlarını ölçebilecek güvenilir ve geçerli bir ölçme aracı geliştirmektir. Bu amaçla Ankara ili Mamak, Gölbaşı ve Çankaya ilçe merkezlerindeki ilkokullarında görev yapan 245 öğretmen üzerinde uygulama yapılmıştır. Araştırmada uzman görüşlerine başvurulmuş böylece kapsam geçerliği sağlanmıştır. Analizler, açıklanan varyansın % 67.16 ve yapının 5 faktörden oluştuğu belirlenmiş, uyum indekslerinin iyi düzeyde olduğunu ortaya koymuştur. Ölçeğin güvenirlik analizi için Cronbach Alfa katsayısı, ölçek maddelerinin ayırt ediciliği için ise düzeltilmiş madde toplam korelasyonları incelenmiştir. Analizler sonucunda ölçeğin güvenilir bir ölçme aracı olduğu saptanmıştır.Item Bilge kunduz: enformatik ve bilgi işlemsel düşünmeyi kavram temelli öğrenme yaklaşımı(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Gülbahar, Yasemin; Kalelioğlu, Filiz; Doğan, Dilek; Karataş, Erinç; https://orcid.org/0000-0002-1726-3224; https://orcid.org/0000-0002-7729-5674; https://orcid.org/0000-0001-6988-9547; https://orcid.org/0000-0003-4336-6232; Eğitim Bilimleri FakültesiBilge Kunduz (Bebras) farklı ülkelerin katılımıyla 15 yıldır devam eden uluslararası bir etkinliktir. Etkinlik her yıl daha fazla ülkede, daha fazla öğrenciye ulaşmaktadır. 2018 yılında 45 ülkede 2,614,000 öğrencinin katılımı ile gerçekleşen Bilge Kunduz etkinliği, enformatik kavramına dayalı olarak bilgi işlemsel düşünme becerisi kazandırmayı amaçlayan, çok işlevli ve geniş katılımlı bir etkinliktir. Benzer biçimde, ülkemizde son beş yıldır düzenlenen etkinliğe katılım her geçen yıl artmaktadır. Bu bağlamda bu makalenin amacı, etkinliğin kuramsal ve teknik altyapısının aktarılması ve son dört yıla ilişkin etkinlik sonuçlarının incelenmesiyle elde edilen verilerin paylaşılmasıdır. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye’de ilköğretim 5. ve 6. sınıf düzeyinde eğitimine devam eden 2015 yılında 13.784 öğrenci, 2016 yılında 15,678 öğrenci, 2017 yılında 24,282 öğrenci ve 2018 yılında ise 43,750 öğrenci olmak üzere toplamda 97,494 kişi oluşturmaktadır. Öğrenciler etkinliğe öğretmenlerinin yönlendirmesi ile gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada betimsel araştırma yöntemi benimsenmiştir. Ülke çapında son dört yıla ilişkin etkinlik sonuçları incelendiğinde, kadın katılımcıların erkek katılımcılardan, 6. sınıf katılımcılarının 5. sınıf katılımcılarından ve özel okulların devlet okullarından daha başarılı olduğu gözlenmiştirItem Düşük okuma başarısı gösteren çocuklarda okuma, sesbilgisel farkındalık, hızlı isimlendirme ve çalışma belleği becerilerinin incelenmesi(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Demirtaş, Çağlayan Pınar; Ergül, Cevriye; https://orcid.org/0000-0001-7666-8419; https://orcid.org/0000-0001-6793-6469; Eğitim Bilimleri FakültesiOkuma becerileri akademik başarının temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle, çocukların okumada yaşadıkları güçlüklere neden olan faktörlerin belirlenmesi önemlidir. Okuma becerilerinin gelişiminde etkili çok sayıda beceriden söz edilmekle birlikte, sesbilgisel farkındalık, hızlı isimlendirme ve çalışma belleği becerilerinin okuma başarısında diğerlerine göre daha etkili olduğu bildirilmektedir. Okumada yaşanan güçlüklerin nedenlerine yönelik çalışmalar erken müdahale programlarının planlanması açısından önemli görülmektedir. Bu çalışmada düşük okuma başarısı gösteren birinci sınıf çocukların sözcük okuma, sesbilgisel farkındalık, hızlı isimlendirme ve çalışma belleği becerileri ile bu beceriler arasındaki ilişkiler ortalama okuma başarısına sahip akranları ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Çalışmaya birinci sınıfa devam eden düşük okuma başarısı gösteren 35 çocuk ile ortalama okuma başarısı gösteren 35 çocuk katılmıştır. Çocukların sözcük okuma performansları Kelime Okuma Testi (KOBİT) kullanılarak değerlendirilirken, sesbilgisel farkındalık düzeyleri Erken Okuryazarlık Testi (EROT), hızlı isimlendirme becerileri Hızlı İsimlendirme Testi ve çalışma belleği performansları Çalışma Belleği Ölçeği kullanılarak değerlendirilmiştir. yapılan analizlerde grupların ilgili becerilerdeki performanslarını karşılaştırmak amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve Mann-Whitney U testi; beceriler arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla ise Spearman Brown Sıra Farkları Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Sonuçlar düşük okuma başarısı gösteren çocukların ortalama okuma başarısı gösteren akranlarından önemli düzeyde daha düşük performans sergilediklerini ve beceriler arasından orta ve yüksek düzeyde ilişkiler olduğunu göstermiştir. Elde edilen sonuçlar alanyazın ve uygulamalar açısından tartışılmıştır.Item Sosyal beceri geliştirme sistemi-derecelendirme ölçeği okul öncesi versiyonu aile formu: geçerlik ve güvenirlik çalışması(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Tutkun, Cansu; Dinçer, Çağlayan; https://orcid.org/0000-0002-2722-2274; https://orcid.org/0000-0001-5468-9155; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada Sosyal Beceri Geliştirme Sistemi-Derecelendirme Ölçeği Okul Öncesi Versiyonu Aile Formunun geçerlik ve güvenirlik çalışmasının yapılması amaçlanmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu, okul öncesinde farklı eğitim kurumlarına devam eden 3-5 yaş grubundaki 325 çocuğun anne (n = 226) ve babası (n = 99) oluşturmaktadır. Verilerin analizinde kapsam geçerliği, doğrulayıcı faktör analizi, test tekrar test güvenirliği ve iç tutarlık katsayısı (Cronbach Alfa) hesaplanmıştır. Kapsam geçerliğinin belirlenmesinde beş uzmandan görüş alınmış ve ölçekte yer alan 79 maddenin de ölçekte kalması yönünde karar verilmiştir. Doğrulayıcı faktör analizi sonuçları, ölçeğin 79 madde ve 12 faktörlü yapısının toplanan verilerle genel olarak uyum sağladığını oraya koymuştur. Ölçeğin Cronbach Alfa katsayılarının .70 ile .83 arasında değiştiği görülmüştür. Bu sonuçlar Türkiye’deki çocukların sosyal becerilerini değerlendirmede Sosyal Beceri Geliştirme Sistemi-Derecelendirme Ölçeği Okul Öncesi Versiyonu Aile Formunun geçerli ve güvenilir bir araç olduğunu göstermiştir.Item Kavram yanılgıları ile yanıtlayıcı davranışları arasındaki ilişkilerin matematik okuryazarlığı örneği üzerinde incelenmesi(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Kucam, Emre; Demir, Ergül; https://orcid.org/0000-0002-4283-7103; https://orcid.org/0000-0002-3708-8013; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırma, ortaokul sekizinci sınıf öğrencilerinde matematik okuryazarlığı becerileri kapsamındaki kavram yanılgıları ile bu becerileri ölçmeye yönelik bir testteki yanıtlayıcı davranışları arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışma, ilişkisel araştırma modelindedir. Araştırmanın örneklemini, Ankara ilinin Çankaya, Etimesgut ve Yenimahalle ilçelerinde bulunan üç okulun sekizinci sınıflarında öğrenim gören 340 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada, öğrencilere ilişkin veri toplamak amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilmiş Kişisel Bilgi Formu, öğrencilerin matematik okuryazarlığı kapsamındaki kavram yanılgılarını belirlemek amacıyla İki Aşamalı Tanı Testi ve iki aşamalı tanı testindeki maddelerin nasıl yanıtlandığının belirlenmesi amacıyla Yanıtlayıcı Davranışları Formu kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler, betimsel istatistiklere dayalı incelemenin yanı sıra ki-kare bağımsızlık testi ile analiz edilmiştir. Araştırma bulguları; kavram yanılgısı olan öğrencilerin yanıtlamada çoğunlukla eleme davranışını kullandıklarını, kavram yanılgısı olmayan öğrencilerin ise işlem yapma ve eleme davranışını kullandıklarını göstermektedir. Kavram yanılgısı türlerine göre yanıtlayıcı davranışları ele alındığında, aşırı özelleme kavram yanılgısına sahip olduğu gözlenen öğrencilerin, yanıtlamada en çok rastgele işaretleme davranışını kullandıkları, diğer kavram yanılgısı türlerinde ise en çok eleme davranışını kullandıkları belirlenmiştir. Ayrıca kavram yanılgısı türlerinin ve yanıtlayıcı davranışlarının cinsiyete göre anlamlı farklılık göstermediği ve öğrencilerin yanıtlayıcı davranışlarının, bulundukları ilçeye göre farklılaşmadığı belirlenmiştir.Item Akademik başarı, lisansüstü eğitim farkındalığı ve lisansüstü eğitim niyeti arasındaki ilişkiler(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) İlter, İlhan; https://orcid.org/0000-0002-4411-200X; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada, lisans akademik başarı ortalaması ile lisansüstü eğitim niyeti arasındaki ilişkide lisansüstü eğitime ilişkin farkındalığın aracılık rolü incelenmiştir. Ayrıca araştırmada akademik başarı ve lisansüstü eğitime ilişkin farkındalığın lisans sonrası lisansüstü eğitim niyetini yordayıp yordamadığı test edilmiştir. Bu amaç kapsamında araştırmada öncelikle geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılarak “Lisansüstü Eğitim Farkındalığı” ve “Lisansüstü Eğitim Niyeti” ölçme araçları geliştirilmiştir. Araştırmanın katılımcılarını bir devlet üniversitesinin eğitim fakültesinde farklı sınıf ve programlarda öğrenim gören 415 öğrenci oluşturmaktadır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde açımlayıcı faktör analizi, doğrulayıcı faktör analizi, korelasyon analizi ve yapısal eşitlik modellemesi (YEM) kullanılmıştır. YEM Analizi sonuçları, akademik başarının lisansüstü eğitim farkındalığını ve lisansüstü eğitim niyetini doğrudan yordadığını göstermiştir. Bulgular incelendiğinde akademik başarı ile lisansüstü eğitim niyeti arasındaki ilişkide lisansüstü eğitim farkındalığının aracılık rolü oynadığı görülmüştür. Araştırmada elde edilen bulgular iki bağlamda önemlidir. Birincisi, üniversite öğrencilerinin akademik başarısı ve lisansüstü eğitimle ilgili farkındalık düzeyleri lisansüstü eğitim niyetlerini yordamada önemli bir role sahiptir. İkincisi, lisansüstü eğitim farkındalığının üniversite öğrencilerinin lisans sonrası lisansüstü eğitime başlama niyetlerini öngörmede kilit nokta olabileceği görülmüştür. Bu anlamda lisansüstü eğitime ilişkin farkındalık gelişimi için üniversitelerin lisans öğrencilerine yönelik lisansüstü programların tanıtıldığı çalıştaylar yapması ve lisans sonrası eğitim olanakları hakkında danışmanlık hizmeti vermesi öğrencilerin var olan koşullarını erkenden iyileştirmelerine ve gelecekteki kariyer hedeflerine ilişkin düşünce yapılarını olumlu yönde şekillendirmelerine katkı sağlayabilirItem Türkiye’de eğitim kademelerinin bireysel getirileri: panel veri setinden kanıtlar(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Kurt, Merve; Gümüş, Erdal; https://orcid.org/ 0000-0002-3903-5505; https://orcid.org/0000-0002-8593-9265; Eğitim Bilimleri FakültesiBeşerî sermaye kavramının ortaya çıkması ile birlikte eğitimin ekonomik katkıları üzerine araştırmalarda artış gözlenmektedir. Bireylerin beşerî sermaye yatırımı olarak eğitim yatırımlarını tercih etmelerinde onların gelir düzeylerinin artacağı beklentisi önemli rol oynamaktadır. Bunun yanı sıra eğitimin bireylere doğrudan ve dolaylı birçok bireysel ve sosyal katkı sağlaması, eğitime olan talebin artmasına yol açmaktadır. Eğitimin, ilköğretimden yükseköğretim kademesine kadar farklı düzeyleri bulunmakta ve her düzeyin bireye ekonomik katkıları ya da getirileri farklılaşmaktadır. Bu doğrultuda araştırmanın amacı bireylerin eğitim düzeyinin onların ücret düzeyine olan katkısının çözümlenmesi olarak belirlenmiştir. Bu araştırmada ayrıca eğitim düzeyindeki artışın da ücret geliri üzerindeki etkileri ele alınmıştır. Bu araştırmada Türkiye İstatistik Kurumu’nun Türkiye’nin 2008-2011 ve 2012-2015 yıllarını içeren Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması hane halkı panel mikro veri seti kullanılmıştır. İçsellik sorunu göz önünde bulundurularak panel ekonometrisi yöntemleri kullanılarak genel eğitimin ve her eğitim kademesinin bireysel getirileri tahmin edilmiştir. Çalışmada eğitim düzeyinde artışların gelir düzeyini de aynı yönde ancak farklı oranlarda etkilediği sonucuna varılmıştır.Item Çağımızın ahlak eğitimi anlayışıyla Ahmed Şem’î’nin Hülâsatü’l Ahlâk adlı eserin değerlendirilmesi(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Akagündüz, Seval Yinilmez; Doğan, Ahmet; https://orcid.org/0000-0003-4200-351X; https://orcid.org/0000-0002-0267-6229; Eğitim Bilimleri FakültesiAhmed Şem’î’nin 1907 yılında kaleme aldığı “Hülâsatü’l-Ahlâk” isimli çalışması, II. Abdülhamid Dönemi eğitim anlayışının aydınlatılmasını sağlayacak önemli eserlerden biridir. II. Abdülhamid Dönemi’nde eğitim sisteminin her aşamasında önemli adımların atıldığı bilinmektedir. Yeni açılan okullar, ders kitaplarının ve yeni yöntemlerin eğitimde kullanılmaya çalışılması, bu adımlardan sadece birkaçını oluşturmaktadır. Bu araştırmanın amacı, II. Abdülhamid Dönemi ortaokullarında (rüştiyelerinde) ahlak eğitimi için okutulan, “Hülâsatü’lAhlâk” adlı eserde yer alan değerlerin incelenmesidir. Söz konusu eser, dönemin ahlak eğitimi anlayışına ilişkin ipuçları vermesi dolayısıyla da ayrı bir değere sahiptir. Ahmed Şem’î, o dönem ahlak kitaplarının çoğunun lise (idâdî) ve yüksekokul (âlî) derecede okuyan öğrenciler için hazırlanmış olmasından dolayı eserini ortaokul derecesindeki öğrenciler için yazdığını özellikle belirtmektedir. Bu anlamda, “Hülâsatü’l-Ahlâk” adlı çalışma, II. Abdülhamid Dönemi ortaokullarındaki eğitim anlayışına ilişkin bilgi vermesi ve çocuklara ahlak eğitiminin nasıl verildiğinin aydınlatılması bağlamında da önem kazanmaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi yaklaşımı kullanılmıştır. “İyi Değerler” ve “Kötü Değerler” kategorileri ve alt temalarından hareketle incelenen eserde sıklık ve yüzde değerlerinin hesaplanması sonucunda iyi değerlere daha fazla yer verildiği bulgusuna ulaşılmıştır.Item Okul öncesi öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının toplama ve çıkarmaya ilişkin sözel problem kurma becerileri(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Arnas, Yaşare Aktaş; Tarım, Kamuran; https://orcid.org/0000-0002-0738-9325; https://orcid.org/0000-0002-2048-5207; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmanın amacı, okul öncesi öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının sözel problem kurma becerilerini incelemektir. Araştırmanın verileri, Adana’da bir devlet üniversitesinde, 2016-2017 öğretim yılında Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalında öğrenim görmekte olan 179 üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencisi ile Adana’da İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan 93 okul öncesi öğretmeninden elde edilmiştir. Araştırmanın verileri araştırıcılar tarafından oluşturulan Sözel Problem Kurma Formu kullanılarak toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde frekans ve yüzde teknikleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının bazı sözel problem türlerini doğru kurarken bazılarını kuramadıkları görülmüştür. Hem öğretmenlerin hem de öğretmen adaylarının çoğunlukla birleştirme / sonuç bilinmeyenli; birleştirme / değişim bilinmeyenli; ayırma / sonuç bilinmeyenli; ayırma / değişim bilinmeyenli problem türlerini kurmada büyük oranda başarılı oldukları belirlenmiştir. Bununla birlikte hem öğretmenlerin hem de öğretmen adaylarının parça parça bütün-bütün bilinmeyenli; parça parça bütün-parça bilinmeyenli; karşılaştırma küçük çoğunluğu bilinmeyenli; karşılaştırma fark bilinmeyenli problem türlerini kurmada çok az başarılı oldukları görülmüştür. Bununla birlikte karşılaştırma büyük çoğunluğu bilinmeyenli problem türünü kurmada hiç başarılı olamadıkları bulunmuşturItem Ortaokul matematik ders kitaplarındaki metinlerin okunabilirliği ve anlaşılabilirliği üzerine öğretmen öğrenci görüşleri(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Çelik, Tuğba; Çetinkaya, Gökhan; Yenmez, Arzu Aydoğan; https://orcid.org/0000-0002-2211-9243; https://orcid.org/0000-0001-7676-6852; https://orcid.org/0000-0001-8595-3262; Eğitim Bilimleri FakültesiDilsel açıdan öğrenci düzeyine uygun biçimlendirilmiş matematik ders kitaplarının öğrenciler tarafından daha iyi anlaşılacağı varsayılmaktadır. Metinlerin okunabilirliğini ölçen çeşitli formüller geliştirilmiştir. Bu çalışmada okunabilirlik kavramı, tümce uzunluğu değişkeniyle ele alınmıştır. Nitel yaklaşım içinde durum çalışması olarak planlanan bu araştırmada Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve özel yayınevleri tarafından yayımlanan, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı onaylı ve 2017-2018 öğretim yılında devlet okullarında okutulan 5., 6., 7., 8. sınıf matematik ders kitaplarındaki bilgi, soru ve çözüm düzeyindeki metinlerin okunabilirlik düzeyi ile bu metinlerin anlaşılabilirlikleri, öğrenci ve öğretmen bakış açısıyla sorgulanmıştır. Bu bağlamda 18 matematik öğretmeninden ve bu öğretmenlerin 5., 6., 7., 8. sınıf düzeyindeki toplam 181 öğrencisinden, Çetinkaya-Uzun okunabilirlik formülüyle düşük, orta ve yüksek düzey olarak belirlenmiş okunabilirlik değerine sahip bilgi, soru ve çözüm metinlerinin tümce uzunluğu ve anlaşılabilirliğine ilişkin görüşleri alınmıştır. Öğrenciler metinleri genellikle anlamayı engellemeyecek düzeyde okunabilir bulmuş, öğretmenler ise kolaylıkla anlamlandırılabilecek düzeyde bulmuşlardır. Öte yandan öğrenciler metinleri genellikle orta ve iyi düzeyde anlaşılabilir öğretmenler ise genellikle iyi düzeyde anlaşılabilir bulmuşlardır. Görüşler incelendiğinde öğretmenler, metnin yapısı dışında ortaokul matematik ders kitaplarındaki metinlerde günlük yaşamdan örneklerin artırılmasını; öğrenciler ise çoklu temsillerin kullanılmasını, yoğun sembol kullanımının azaltılmasını, yaşantısal ve deneyimsel açıdan yaş düzeylerine uygun örneklerin artırılmasını istemektedirler.