Cilt:52 Sayı:01 (2019)

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 10 of 10
  • Item
    Birinci Heyet-i İlmiye ve çalışma esasları
    (Ankara Üniversitesi, 2019) Tanır, Engin Deniz; Aslan, Cengiz; https://orcid.org/0000-0003-4253-6156; https://orcid.org/0000-0003-3710-9838; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Eğitim sorunlarının dönemin eğitimcilerinin düşünce ve deneyimlerinden yararlanarak tartışılıp karara bağlandığı ve eğitim politikalarının belirlendiği Heyet-i İlmiye toplantıları, Cumhuriyetin ilanından birkaç ay öncesinden başlamak üzere 1926 yılına kadar üç kez yapılmıştır. 15 Temmuz-15 Ağustos 1923 tarihlerinde yapılan Birinci Heyet-i İlmiye toplantısını konu edinen bu çalışma toplantıya kimlerin katıldığını, toplantıda hangi komisyonların oluşturulduğunu, komisyonların çalışma biçimini, komisyonlarda görüşülen konuları ve alınan kararları ortaya koymayı amaçlamıştır. Araştırmanın yöntemi, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan tarihsel araştırmadır ve verileri belge incelemesi yoluyla elde edilmiştir. Bu doğrultuda, Hâkimiyet-i Milliye, Anadolu’da Yenigün, İkdam ve Vatan gazetelerinin Birinci Heyet-i İlmiye toplantılarına ilişkin Haziran-Ağustos aylarında yayımladıkları yazılar incelenmiştir. Toplantıya katılanların isimleri, kurumları ve görevleri belirlenirken, bu isimlerin tamamının hangi kurumu temsil ettiği ve kaç kişinin toplantıya katıldığı bilgisi kesin olarak verilememektedir. Heyetin eğitime ilişkin geniş gündem maddeleri Maarif Vekâleti tarafından Heyet-i İlmiye’nin toplanmasından önce belirlenmiş ve gündem maddelerinin tamamı görüşülmüştür. Heyet-i İlmiye üyeleri, 15-21 kişiden oluşan komisyonlarda çalışmış ve üyeler çoğunlukla birden fazla komisyonda yer almıştır.
  • Item
    Okul yöneticilerinin toksik liderlik davranışları ile öğretmenlerin örgütsel bağlılıkları arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (Ankara Üniversitesi, 2019) Kahveci, Gökhan; Bahadır, Elif; Kandemir, İlknur Karagül; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Bu çalışmada okul yöneticilerinin toksik liderlik davranışları ile öğretmenlerin örgütsel bağlılıkları arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Korelasyonel çalışma kapsamında yapılan araştırmaya Rize il merkezinde bulunan ilkokul ve ortaokullarda görev yapmakta olan 291 öğretmen katılmıştır. Araştırmada verilerin toplanması amacıyla öğretmenlerin demografik bilgilerini belirlemeye yönelik “Kişisel ve Mesleki Bilgi Formu”, “Toksik Liderlik Ölçeği” ile “Öğretmenler için Örgütsel Bağlılık Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanınsonucunda öğretmenlerin toksik liderlik algılarının düşük, örgütsel bağlılıklarının orta derecede olduğu sonucuna varılırken bu iki değişken arasında negatif yönde yüksek düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin toksik liderlik ve örgütsel bağlılık algılarının yaş değişkenine göre farklılaştığı; cinsiyet, medeni durum, branş ve hizmet yılı değişkenlerine göre farklılaşmadığı görülmüştür. Ayrıca toksik liderlik davranışının örgütsel bağlılığın önemli bir yordayıcısı olduğu ortaya çıkmıştır.
  • Item
    Akademik motivasyonsuzluk ölçeğinin Türk kültürüne uyarlanması
    (Ankara Üniversitesi, 2019) İlter, İlhan; https://orcid.org/0000-0002-4411-200X; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Motivasyon eksikliği başka bir deyişle “motivasyonsuzluk” okullarda yaygın olarak görülür ve hem öğretmenler hem de öğrenciler için önemli bir sorun alanıdır. Motivasyon eksikliği moral bozukluğu, memnuniyetsizlik ve çaresizlik duygusuna yol açabilmektedir. Bu durum üretkenliği ve duygusal olarak iyi hissetmeyi de engelleyebilmektedir. Bu araştırmanın amacı, Legault, Green-Demers ve Pelletier (2006) tarafından geliştirilen Akademik Motivasyonsuzluk Ölçeğini (AMÖ) Türk kültürüne uyarlamak ve ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışmalarını sınamaktır. Özgün ölçek genel eğitim ortamında öğrencilerde gözlenen motivasyonsuzluk oluşumunun çok boyutlu yapısını değerlendirmek için “The Academic Amotivation Inventory” (AAI) adıyla geliştirilmiştir. Çalışma grubu 350 ortaokul öğrencisinden (5-8. sınıf) oluşmaktadır. Ölçeğin Türkçe çevirisi çalışmasından sonra geçerlik çalışmaları için açımlayıcı faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılmış, güvenirlik çalışmaları için ise iç tutarlık (Cronbach alfa) ve test-tekrar-test katsayıları hesaplanmıştır. 16 madde ve dört faktörden oluşan (“Görev Değeri”, “Yetenek inançları”, “Görevin özellikleri” ve “Çaba inançları”) ölçeğe yönelik modelin doğrulayıcı faktör analizi sonucunda iyi uyum gösterdiği bulunmuştur [χ2 = 127.54, df = 98, RMSEA=.041, SRMR=.044, GFI=.92, AGFI=.89, CFI=.97, NFI=.90]. Ölçeğin bütün olarak iç tutarlık katsayısı .84 ve test-tekrar-test katsayısı ise .80 olarak hesaplanmıştır. Okullarda öğrencilerin motivasyon eksikliğine neden olan etkenleri belirlemek için geniş çapta değerlendirmelere ve akademik müdahale programlarına gereksinim vardır. Bu araştırmanın sonuçlarına göre, AMÖ’nün Türkçe formunun çok boyutlu yapısının öğrencilerin çalışmak istememelerinde ve/veya okul ödevlerini yapmamalarındaki nedenlerin saptanmasında geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir.
  • Item
    Okul öncesi dönemdeki çocukların “ışık” kavramına ilişkin bilgilerinin belirlenmesi
    (Ankara Üniversitesi, 2019) Çakır, Çiğdem Şahin; Uludağ, Gonca; https://orcid.org/0000-0001-7041-3773; https://orcid.org/0000-0001-5665-9363; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Okul öncesi dönemde çocuklar, çevrelerinde gerçekleşen olayları keşfetmek ister ve merak ettikleri pek çok soruya yanıt ararlar. Yaşadıkları çevrede, çocukların dikkatini çeken fen kavramlarından biri de “ışık”tır. Çocuklar, ışığı ve karanlığı yaşamın içinde öğrenmekte ve çevredeki her şeyi görebilmek için ışığa gereksinim olduğunun farkına varabilmektedirler. Okul öncesi dönemde “ışık” ile ilgili çalışmaların yapılması, çocukların küçük yaşlardan itibaren ışık kavramını yapılandırmalarına fırsat sunulması açısından önemlidir. Bu araştırmanın amacı, okul öncesi dönemdeki çocukların “ışık” kavramına ilişkin bilgilerini ortaya koymaktır. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden, durum çalışmasının iç içe geçmiş tek durum desenine göre yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunu 2015-2016 öğretim yılında Ankara İli Etimesgut İlçesinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bağımsız bir anaokuluna devam eden 60-72 aylık 40 çocuk oluşturmuştur. Araştırma verileri, araştırmacılar tarafından oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla elde edilmiş ve görüşmeler sırasında ses kayıtları alınmıştır. Veriler, içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiş ve çocukların ifadelerinden alıntılara yer verilmiştir. Araştırma sonucunda, okul öncesi dönemdeki çocukların “ışık” kavramına ilişkin zihinlerinde oluşan çağrışımın yapay ve doğal ışık kaynakları olduğu; çizimlerde ise çoğunlukla ampule/lambaya yer verdikleri görülmüştür. Çocuklar, ışığı çeşitli özellikleri ve yönleriyle tanımlamış; ayrıca çocukların çoğunluğu ışığın rengi olduğunu belirtmiştir. Çocuklar ışığın kullanım amacını, görme olayının gerçekleşmesini sağlama, aydınlatma ve eğlence olarak belirtmişlerdir. Işığın oluşumu ise birçok çocuk tarafından açıklanamamıştır. Çocukların “ışık kaynağı” kavramını da çoğunlukla tanımlayamadıkları; ışık kaynağı olarak doğal, yapay ve yansıtıcı kaynaklara örnekler verdikleri belirlenmiştir. Çocukların “ışık kirliliği” kavramını da çoğunlukla tanımlayamadıkları ve ışığın çevreyi kirletmeyeceğini düşündükleri görülmüştür. Buna göre, okul öncesi dönemdeki çocukların “ışık” kavramına ilişkin bazı bilgilerinin olduğu; ışık, ışık kaynağı, ışık kirliliği gibi kavramlarla ilgili olarak bilimsel bilgilerle, çocukların farkındalıklarının artırılması gerektiği söylenebilir.
  • Item
    4+4+4’ten geriye kalanlar: Türk öğrencilerin başarılarındaki göreli yaş etkisi
    (Ankara Üniversitesi, 2019) Yavuz, Hatice Çiğdem; https://orcid.org/0000-0003-2585-3686; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Göreli yaş etkisinin, öğrencilerin okul başarılarında etkili olduğu birçok amprik araştırmada ortaya konulmuştur. Bu kapsamda, bu çalışmada dördüncü sınıf Türk öğrencilerinin matematik ve fen bilimleri alanlarındaki başarıları üzerinde göreli yaş etkisinin olup olmadığı ve 4+4+4 sistemiyle bu etkinin nasıl değiştiği araştırılmıştır. Ayrıca, öğrencilerin yaşlarıyla cinsiyet, ev kaynakları ve sahip olunan kitap sayısı değişkenlerinin etkileşimi de bu çerçevede incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Uluslararası Matematik ve Fen Bilimlerindeki Eğilimler Araştırmasına (Trends in International Mathematics and Science Study – [TIMSS]) 2011 ve 2015 yıllarında katılmış Türk öğrenciler arasından bazı ölçütlere göre belirlenen 10297 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada verilerin analizinde çok değişkenli çok düzeyli modeller kullanılmıştır. Öğrenci düzeyinde, öğrencinin ay olarak sınav tarihindeki yaşı, bu değişkenin cinsiyet, ev kaynakları ve okunan kitap sayısı ile etkileşimi; okul düzeyinde ise bölge değişkeni ele alınmıştır. Bu kapsamda, çalışmada 4+4+4 öncesinde ve sonrasında da göreli yaş etkisinin öğrenci başarısında etkili olduğu fakat bu etkinin 2015 yılında daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Başka anlatımla, diğerlerine göre okula daha erken yaşta başlayan öğrencilerin yaşlarının 2015 yılında onları daha dezavantajlı konuma getirdiği belirtilebilir. Ayrıca akademik başarı üzerinde, yaşla ev kaynakları etkileşiminin negatif, yaşla sahip olunan kitap sayısı etkileşiminin ise pozitif bir etkisinin olduğu belirlenmiştir.
  • Item
    Programlama öğretim sürecinde üstün yetenekli ilkokul öğrencilerinin görüşlerinin incelenmesi
    (Ankara Üniversitesi, 2019) Durak, Hatice Yıldız; Güyer, Tolga; https://orcid.org/0000-0002-5689-1805; https://orcid.org/0000-0001-9175-5043; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Programlama etkinliklerinin erken yaşta deneyimlenmesi gün geçtikçe önem kazanan bir konudur. Bu çalışmada ilkokul 2., 3. ve 4. sınıfta öğrenim gören 26 üstün yetenekli öğrenci ile Scratch destekli programlama öğretimine yönelik 15 haftalık bir uygulama gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte toplanan katılımcı görüşleri incelenerek katılımcıların programlama öğretim sürecine ilişkin görüşleri, katılım ve güdülenme durumunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Durum çalışması kullanılan bu araştırmada nitel verileri toplamak için kişisel bilgiler ve bilişim teknolojileri kullanım durumunun saptanmasıyla ilgili bir anket, yarı yapılandırılmış bireysel görüşme formu, alan notları ve öğrenci yansıma raporları kullanılmıştır. Araştırmada öne çıkan sonuçlardan biri Scratch programının da görsellik, renk ve ses öğelerinin güdülenme ve derse katılım üzerinde olumlu etkisi olduğudur. Ayrıca dersin başında bilgisayar dersi için olumsuz tutuma sahip öğrencilerin süreç sonunda tutumlarının değiştiği görülmüştür. Öğrencileri yönlendiren güdülenme türlerine bakıldığında içsel ve dışsal güdülenme unsurlarının öğrenenlerin katılım ve derse yönelik görüşleri üzerinde benzer etkileri olduğu görülmüştür.
  • Item
    Okul yöneticilerinin teknolojik liderlik öz yeterlikleri ve kişilik özellikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (Ankara Üniversitesi, 2019) Çalık, Temel; Çoban, Ömer; Özdemir, Nedim; https://orcid.org/0000-0002-4702-4152; https://orcid.org/0000-0002-4702-4152; https://orcid.org/0000-0002-3054-926X; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Bu çalışmanın amacı, okul yöneticilerinin teknolojik liderlik öz yeterlikleri ile kişilik özellikleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Türkiye genelinde yapılan bu çalışmaya toplam 8561 okul yöneticisi katılmıştır. Araştırmada Beş Faktör Kişilik Envanteri ve Teknoloji Liderliği Öz Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Bu çalışmada okul yöneticilerinin teknolojik liderlik öz yeterliklerini ve kişilik özelliklerini belirlemek için aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri hesaplanmıştır. Bununla birlikte, okul müdürlerinin teknolojik liderlik öz yeterlikleri ile kişilik özellikleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymak için kanonik korelasyon analizi yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, okul yöneticilerinin teknolojik liderlik öz yeterlik becerilerinden vizyoner liderlik davranışını göreli en az gösterdikleri, dijital vatandaşlık davranışını ise en fazla gösterdikleri saptanmıştır. Araştırmadan elde edilen bir diğer sonuca göre, okul müdürlerinin nevrotik kişilik davranışını göreli olarak düşük düzeyde gösterdikleri, öz disiplin kişilik davranışını ise göreli olarak daha fazla gösterdikleri anlaşılmıştır. Araştırma sonucunda okul yöneticilerinin kişilik özellikleri ile teknolojik liderlik öz yeterlik becerileri arasında pozitif yönde önemli kanonik ilişki bulunmuştur. Buna göre, dışa dönüklük, uzlaşmacılık, öz disiplin, deneyime açıklık düzeyleri yüksek olan okul yöneticilerinin teknolojik liderlik öz yeterlik becerilerinin de daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan, okul yöneticilerinin nevrotik kişilik düzeyi arttıkça teknolojik liderlik öz yeterlik becerilerinin azaldığı görülmüştür.
  • Item
    Yerel yönetimlerin yaygın eğitim etkinliklerine ilişkin kursiyer görüşleri: İSMEK Dil Kursları örneği
    (Ankara Üniversitesi, 2019) Koç, Mehmet Hilmi; Fidan, Tuncer; https://orcid.org/0000-0001-6259-173X; https://orcid.org/0000-0002-9954-1004; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Bu çalışmada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kurslarınca (İSMEK) düzenlenen dil kurslarına devam eden kursiyerlerin aldıkları eğitimlere ilişkin görüşlerinin ve beklentilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Örneklem türü olarak amaçlı örnekleme yöntemi seçilmiştir. Çalışma grubunu İSMEK’in Fatih şubesindeki dil kurslarına devam eden 25 kursiyer oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak görüşmeden yararlanılmış ve bu doğrultuda yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmıştır. Yapılan görüşmelerden elde edilen verilerin içerik analizi yapılmıştır. İSMEK dil kurslarının ücretsiz olması en önemli tercih nedeni olduğu belirlenmiştir. Kurslarda verilen eğitimin niteliği ve kursu bitirenlere verilen sertifika, kursiyerlerin İSMEK’i tercih etmelerini etkileyen önemli nedenlerden olduğu söylenebilir. İSMEK dil kurslarının tercih edilme nedenleri arasında ise, iş bulma beklentisi, kendini geliştirme, kariyer hedeflerini gerçekleştirme, sahip olduğu meslekte tutunabilme gibi ekonomik nedenlerin ağırlıkta olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Katılımcıların büyük çoğunluğu İSMEK sertifikasının kariyerlerine katkısı olacağını düşünmektedirler. Toplumsallaşma fırsatları sunmasının İSMEK’in katılımcıların kişisel yaşamlarına yaptığı en önemli katkı olduğu saptanmıştır
  • Item
    Özel eğitim okullarına Avrupa Birliği projelerinin katkısının yönetici ve öğretmen görüşleriyle değerlendirilmesi
    (Ankara Üniversitesi, 2019) Yılmaz, Engin; https://orcid.org/00000-0001-8390-9452; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Bu çalışmanın amacı; özel eğitim okullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin AB projelerinin (Ka1) özel eğitim okullarına sağladığı katkıları ölçmek için “AB Projelerinin Katkılarını Değerlendirme Ölçeği”ne verdikleri cevapları değerlendirmektir. Tarama modelinde tasarlanan çalışmada ölçeğe ilişkin düşüncelerin cinsiyete, yaşa, mesleki kıdeme, eğitim düzeyine, projeye katılıp katılmama durumuna, branşa göre farklılık gösterip göstermediği de incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 89 kadın, 50 erkekten oluşan 139 öğretmen ve yönetici oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kesik ve Balcı (2016) tarafından geliştirilen “AB Projelerinin Katkılarını Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçeğin Cronbach alfa güvenirlik katsayısı 0.95’tir. Bu çalışmada Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı 0.97’dir. Verilerin analizinde yüzde, frekans, standart sapma, aritmetik ortalama, mod, medyan vb. gibi betimsel analiz verileri ile istatistik tekniklerinden yararlanılmıştır. Analiz sonucunda elde edilen bulgular 0.05 anlamlılık düzeyinde yorumlanmıştır. Araştırmanın sonucunda yöneticilerin ve öğretmenlerin AB projelerinin özel eğitim okullarına sağladığı katkılara ilişkin algıları; ölçeğin bütününde ve alt boyutlarında öğretmenin cinsiyetine, yaşına, mesleki kıdemine, eğitim düzeyine, projeye katılıp katılmama değişkenlerine göre anlamlı düzeyde farklılık göstermediği saptanmıştır.
  • Item
    Öğrenci çeşitliliğine ilişkin öğretmen görüşleri
    (Ankara Üniversitesi, 2019) Demirdağ, Seyithan; https://orcid.org/0000-0002-4083-2704; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Bireylerin çeşitliliğe yönelik olumlu yaklaşımlar sergilemeleri, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi kapsamında her bireyin çalışma ve eğitim hakları ile birlikte demokrasiye katılım haklarına ilişkin inançları daha da güçlenecektir. Bu nitel çalışmanın amacı, öğretmenlerin öğrenci çeşitliliğinin kamu okullarında neden olduğu durumlarla ilgili görüşlerini incelemektir. Öğrenci çeşitliliğinin neden olduğu öğeleri belirlemek amacıyla katılımcılarla yüzyüze görüşmeler içeren araştırmada, tarama modeli kullanılmıştır. Toplamda 64 katılımcının yer aldığı bu araştırmada, verilerin toplanması için amaçlı örneklem yöntemlerinden tabakalı amaçlı örneklem yöntemi kullanılmış; veriler bir görüşme formu kullanılarak toplanmıştır. Her görüşme 20-35 dakika, tüm verilerin toplanması yaklaşık altı ay sürmüştür. Araştırmanın verileri betimsel analiz yöntemi kullanılarak çözümlenmiştir. Verilerin analiz edilmesinden sonra öğrenci çeşitliliğinin kamu okullarında neden olduğu durumlarla ilgili öğretmen görüşleri ayrıntılı biçimde sunulmuştur. Buna göre öğretmenler, öğrenci çeşitliliğinin öğrencileri derse karşı ilgisiz bir duruma getirmesinin en fazla zorlandıkları öğelerden biri olduğunu belirtmişlerdir. Öğrenci çeşitliliğinin en olumlu yanının ise disiplinli ve saygılı öğrencilerin varlığının sınıfta öğrenmeye uygun bir atmosfer oluşturmasıdır. Bu sonuçlara göre öğretmenlerin öğrenci çeşitliliğine ilişkin bütün öğeleri bir kazanıma dönüştürebilmeleri ve her boyutta gerekli bilgi ve becerilere sahip olabilmeleri için etkili kaynaklara ve ortamlara sahip olmalarının gerektiği düşünülmüştür