Browsing by Author "Alpagut, Berna"
Now showing 1 - 16 of 16
Results Per Page
Sort Options
Item Çevre bilincinin geliştirilmesinde çevre eğitiminin rolü ve Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi örneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Karataş, Abdullah; Alpagut, BernaDünyanın çevre sorunları her geçen gün artmakta, doğanın taşıma kapasitesiise tükenmektedir. Yok olan türler, eriyen buzullar, değişen iklim şartlarıgezegenimizle beraber canlıların geleceğini tehdit altına almaktadır. İçinde bulunulanbu karamsar tablonun oluşmasında, insan kaynaklı etkenlerin büyük bir payınınbulunduğu göz ardı edilmemelidir. İnsanoğlu canlılığın sonunu getirebilecekfaaliyetleri konusunda ve doğayı maddi amaçları uğruna nasıl araç konumunaindirgediği ile ilgili olarak öncelikle kendisini sorgulamalıdır. Aksi takdirde gelecekkuşakların bizim kadar şanslı olacağı söylenemeyecektir.İnsanlara çevre sorunlarının arkasında yatan gerçek nedenlerin ne olduğunugösterebilecek ve onlara çevre sorunlarının çözümünde aktif rol almalarınısağlayabilecek bir bilinç ve sorumluluğun verilmesi gerekmektedir. Bu bilinç vesorumluluğun küçük yaşlardan itibaren kazandırılması ise büyük önem taşımaktadır.Çünkü bugünün küçükleri küçük yaşlarda edinmiş oldukları çevre bilinçleriyleyarınların büyükleri olarak çevre sorunlarına ışık tutabileceklerdir.İlköğretim çağında hatta okulöncesi dönemde gerçekleştirilen çevre eğitimiuygulamaları bu konuda anahtar rol oynamaktadır. Ancak çevre eğitiminde başarınınsağlanabilmesi öğrencilerine faydalı olmak, onları etkili çevre eğitimi ilebilinçlendirmek isteyen öğretmenlerin bu konuda yeterli bilgi ve deneyime sahipolmalarına bağlı bulunmaktadır. Öğretmenleri yetiştiren eğitim fakülteleri bubağlamda büyük önem taşımaktadır. Çünkü öğretmen adayları çevre içerikli derslerdoğrultusunda almış oldukları bilgi ve becerileri ileride öğrencilerine aktaracaklardır.Onların çevre bilinci düzeyleri bugünün küçükleri ama yarınların büyükleri olançocuklara, çevreyi koruma ve geliştirmenin önemini kavramalarını sağlayabilecektir.Bu tez, çevre eğitiminin çevre bilincinin kazandırılmasındaki rolünü konualmaktadır. Yapılan çalışma çerçevesinde, daha yaşanabilir bir dünya için çevrebilincinin kazandırılmasında çevre eğitiminin öneminin ortaya koyulmasıamaçlanmaktadır. Çalışmada nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. NiğdeÜniversitesi Eğitim Fakültesi dördüncü sınıf öğretmen adaylarına, aldıkları çevreeğitimiyle bağlantılı olarak çevre bilinçlerini ölçmeye yönelik çevre bilinci ölçeğiuygulanmıştır. Anket çalışması 179 kişiyle gerçekleştirilerek gerekli verilertoplanmıştır.Çalışmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda, ilköğretim öğretmenadaylarının çevre bilinci düzeyleri ortalamanın üstünde olduğu, öğretmen adaylarındançevreye yönelik ders alanların almayanlara göre çevre bilinci açısından daha yüksekpuan aldığı ve genel olarak öğretmen adaylarının, kendilerini çevre bilinci vermekonusunda yeterli buldukları tespit edilmiştir. Bu sonuçlar, çevre eğitiminin çevrebilinci üzerinde olumlu yönde etkili olduğunu göstermekle birlikte, daha iyi sonuçlaralınabilmesi açısından, öğretmen adaylarının daha etkili ve yoğun çevre eğitimiprogramlarına ihtiyacının olduğunu da göstermektedir. AbstrcatThe world’s environmental problems are increasing day by day but carryingcapacity of nature is being depleted. Endangered species, melting glaciers, changingweather conditions threaten the all living creatures together with the future of ourplanet. The human-induced factors have great role in the formation of thispessimistic picture. Human being must query himself first about this situation.Otherwise, next generations will not be lucky as we are.The real reason behind the environmental problems should be presented topeople and an awareness or responsibility should be given people, because theyshould take active role in solving these problems. From a young age to gain thisawareness and responsibility is of great importance. As the elders of tomorrow,today’s children will be able to solve environmental problems through environmentalconsciousness which they acquired at an early ageThe environmental education applications in primary or pre-school periodsplay a key role in this regard. For success in environmental education teachers firstneed to be environmentally conscious. The faculties of education are of greatimportance in this context, because pre-service teachers will transfer their knowledgeand skills which they have learned from their faculties to their students in the future.Through their level of environmental awareness, the children will comprehend theimportance of protecting environment .This study aims to reveal the importance of environmental education inimproving environmental awareness. In this study quantitative method is used.Environment awareness scale was applied on the data acquired from Faculty of Education final year students at Niğde University. The data needed is collected from179 pre-service teachers by using a questionaire.According to the results; level of environmental awareness of primary schoolpre-service teachers is above average, pre-service teachers who have taken lessonsabout environment have got higher environmental awareness and pre-serviceteachers find themselves sufficient for giving environmental awareness. These resultsreveal positive effects of environmental education on environmental awareness andthe pre-service teachers’ need for more effective and intensive environmentaleducation programs.Item Çevre korumasında ve yönetiminde katılımcılık: Kazdağları örneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Sala, Salih; Alpagut, Berna; OtherItem Çevre sorunları açısından küreselleşme sürecinde kitle iletişim ve çevre için eğitimin önemi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Khodabandeh Dezaj Tekeh, Sarkis; Alpagut, BernaGünümüzde hemen her ülkenin en önemli sorunlarından biri haline gelen çevre sorunları, özellikle küreselleşmenin etkisi ile uluslararası bir boyut kazanmıştır. Bu bağlamda küreselleşme ve buna bağlı olarak çevresel sorunlar, sürdürülebilir kalkınma ve bunların ulusal ve uluslararası boyutu ele alınarak bir dizi çözüm önerilmektedir. Uluslararası düzeyde çevre hukukunun etkin olabilmesi için, her şeyden önce çevre değerlerinin uluslararası alanda bütün toplumların ortak varlığı olarak kabul edilmesi gereklidir. Bu değerlerin yok olması halinde, insanları nasıl bir felaketin beklediği bütün toplumlara anlatılmalıdır. Bu çalışmalar, toplumsal alanda çevre bilincinin artmasını sağlayacaktır. Eğer çevre bilinci artarsa, çevreye ilişkin uluslar arası düzenlemeler daha kolayca kabul görecektir. Tezin çalışma kapsamında çevre sorunlarının çözümü için ulusal ve uluslararası işbirliği ve karşılıklı güven ortamının oluşması, uluslararası planda yoğun bilgi alışverişi oluşturulması ile beraber küreselleşmenin etkileri dünya sınırlarını ortadan kaldırmıştır. Ekoloji ve insan peyzajının durumu, kötü yönetimin çok ötesinde, egemen bir iş görme biçiminin sonucudur. Kapitalist sistemin ihtiyaçlarını karşılamak ve sorunlarını çözmek için geliştirilmiş olan teknoloji ve teknolojik düzen bugün yapısal bakımından ekoloji ve insan sağlığının bozulmasında sorunun çaresinden çok daha fazla nedeni olmaya devam etmektedir. Küreselleşen dünyada kitle iletişim araçları yolu ile bilgi ağını kuranlar, genelde gelişmiş ülkelerdir. Gelişmiş ülkeler bazı bilgileri, diğer ülkelere ya da kitlelere ulaştırırken kendi kültürel ürünlerini de ihraç etmektedir. Dolayısıyla teknolojinin geliştirdiği medya ağında, kültürel bilgi üretimini elinde bulunduran güçlü ülkelerin ?kültürel kodları? ve ?kültür modelleri? diğer ülkeleri etkilemektedir. İnsanlığın gelecekte huzurlu ve mutlu bir dünyada yaşamasını istiyorsak, ortak aklımızı, sağduyumuzu, vicdanımızı yerli yerinde kullanarak adaletli olma ve etik davranma sorumluluğunu da taşıyarak, yeni yüzyılın kaçınılmaz ama içinde belirsizlikleri olan bu küreselleşme olgusunu küresel felaketlere dönüştürmemek için çalışmalıyız. Bu sadece batılı yada doğulu kimlikler için değil insanlık için yapılmalıdır. Abstract Environmental problems, which have become one of the most important problems of each and every country, have gained an international dimension especially because of the effects of globalization. Within this frame the study offers a range of solutions while dealing with globalization and related environmental problems, sustainable development and its national and international dimension. The environmental values should be accepted as common properties of all the societies in international scope so as to make the environmental law effective on international level. All the communities should be informed of the disasters waiting for them in case of the extinction of these values. If the environmental consciousness increases, the international regulations regarding the environment will be more easily accepted. The scope of this dissertation covers the following issues: to establish a national and international cooperation and mutual trust in order to solve the environmental problems; as a result of globalization to get rid of the borders by establishing an intense information network within the international plan; and to deal with the threats against living environments because of the integration of markets and the rise of competition due to communication technologies. The current situation of ecology and city planning is a result of dominating business and labor style rather than weak government. The technology and technological order developed to meet the needs of the capitalist system and to solve the problems caused by it continue to be not the solution but structurally the reason of the destruction of ecology and degeneration of human health. In the globalizing world it is generally the developed countries that have established information networks by means of mass communication devices. The developed countries export their own cultural identities while exporting some information to other countries or masses. Thus within this media network developed by technology, the ?cultural codes? and ?cultural models? of the powerful affect and influence the other countries. If we want the future generations to live in a peaceful and happy world, we should try hard so as not to let the inevitable yet vague concept of globalization turn into a disaster by using our common sense, wisdom, consciousness and by being fair and ethical. This should not be done merely for East or West but for all humanity.Item Çevresel radyasyonun canlılığın sürdürülebilirliğine etkileri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007) Arıkan, İsmail Hakkı; Alpagut, BernaSon 50 yıl içerisinde nükleer silah denemeleri ve nükleer kazalar sonucu çevre radyoaktivite seviyesinde küresel düzeyde artış meydana gelmiş, bazı bölgelerde çevre radyoaktivite seviyesindeki artış ekosisteme önemli derecede zarar verecek düzeylere erişmiştir. Çevreye giderek artan radyoaktif madde salımı, canlı organizmaların yerel, bölgesel ve hatta küresel düzeyde fazladan ışınlanmalarına neden olmuştur. Böylece, çevresel radyoaktivite kaynaklı ışınlanmanın, küresel çevre sorunlarından biri olduğunun farkına varılmıştır. Yıllar boyunca geliştirilmiş olan mevcut uluslararası radyasyondan korunma sistemi net olarak belirlenmiş ilke ve standart metotları içermektedir. Bu sistem, insanı bireysel bir tür olarak merkeze yerleştirmiştir. Başka bir deyişle, radyasyondan korunma sistemi insanın korunması temeline dayandırılmıştır. Çevrenin korunması, genellikle, bu insan merkezli bakış açısı kapsamında bir alt öğe olarak değerlendirilmektedir. İnsanlar tarafından alınan doz ile ortamdaki diğer organizmalar tarafından alınan doz her zaman birbirinden farklı olacağından, bu değerlendirmenin yanlış olduğu açıkça görülmektedir. Genom yapısı ve işlevlerine ilişkin mevcut bilgilerin yanı sıra modern moleküler biyoloji yöntemleri, radyasyonun biyota üzerindeki etkileri konusundaki anlayışa yeni boyutlar getirilmesini sağlamaktadır. Radyasyonun muhtemel etkileri açısından prensipte insan hücresi ile diğer türlerin hücreleri arasında, özellikle memelilerde, bir fark bulunmamakla birlikte, radyasyondan korunma felsefesi bu türler arasında farklılık gözetmektedir. Bu çalışmada, çevre radyasyonunun biyota üzerindeki etkileri ve çevrenin iyonlaştırıcı radyasyondan korunmasındaki problemlere ilişkin önemli hususlar detaylı olarak tartışılmıştır. Mevcut insan-merkezli radyasyondan korunma sistemi ve felsefesi biyo-merkezli bakış açısıyla incelenmiştir.AbstractDuring the last 50 years the radiation background level has been changed on a global scale by fallout from nuclear weapons testing and by accidents in nuclear installations. In some areas the increase of the environmental radioactivity level has been significant enough to damage ecosystems. The overgrowing release of radioactive substances to the environment has resulted in local, regional and also global extra irradiation of all living organism in the environment. Moreover, exposure from environmental radioactivity has been recognised one of the global environmental problems. The current international system of radiological protection, which has been developed over many years, contains clearly defined principles and standard methods. This system places man, as an individual species, at its centre. In other words, radiological protection system has always been based on protection of man. Environmental protection is often regarded as if it were a subset of this anthropocentric framework. Clearly, this should not be the case. In any situation, the doses received by man will always be different than those received by other organisms in the environment. Current knowledge on the structure and function of genome, as well as modern molecular biological methods could well provide new dimensions to our understanding of the effects of radiation on biota. In principle, there is no difference on a cellular level between the possible effects of radiation on humans and that on other species especially on mammals. Nevertheless, there is a difference in the protection philosophy between the species. In this study; some of the most important aspects of the impact of environmental radiation on the biota and problems of the environmental protection against ionising radiation were discussed in details. The current anthropocentric system and philosophy of radiological protection were examined in biocentric point of view.Item Ekolojik antropoloji: Antakya örneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2004) Aygün, Banu; Alpagut, Berna; Kutlu, Ömer; OtherThe subject of this thesis is the responses, thinks and behaviours of thehumans towards environmental problems through ecological anthropology theory inthe context of human environmental relationships.In this study quantitative method is used. The environmental problems inAntakya are determined and questions focusing on human-environment relationshipsare prepared by drawing upon these problems. The data needed is collected by usinga questionaire with 367 people.In accordance with the results of the study, the problems of natural andhistorical-cultural environment and urbanization is identified in the city and theseproblems effected not only humans but also environment. The resources of theseproblems are determined as human activities. In accordance with the results of theapplication; the citizens are predominantly seem to blame themselves and localadministrations, the citizens have general information and remark on theenvironmental problems and the results of these problems, the citizens think ofthemselves as crucial actors on resolving the environmental problems. But in spite ofall these results, the individuals didn?t have a strong reaction to the environmentalproblems. These results demonstrate that behaviours of the individuals are effectivefactors on the relationship between the habitants of Antakya and the environment. Inthis context, the nonreactive behaviour of the individuals against environmentalproblems demonstrates that the inhabitants haven?t developed the sensitivity ofprotecting the environment yet. And these results shows us that expecting theindividuals who haven?t got the culture and consciousness towards protecting theenvironment to be powerful actors seems considerably difficult.Item Emniyet teşkilatının eğitim sürecinde tarihsel çevre ile ilgili yeni yaklaşımlar(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008) Sarı, Mehmet; Alpagut, Berna; SosyolojiDoğal ve Kültürel Çevreye saygılı, duyarlı ve bilinçli bir Polis Teşkılatı yapılanması için bir dizi `Çevre Eğitim Programları' başlatılarak bilgi, bilimsel anlayış ve bilinçli davranışa dönüştürülmelidir. Bu bağlamda, öncelikle Polis Şeflerinin yetiştirildikleri Polis Koleji ? Polis Akademisi ve buna parelel olarakta Polis Meslek Yüksek Okullarında Çevrebilim ve Tarihsel Çevre dersleri okutulmalıdır. Doğal ve Kültürel mirasımızın korunması yalnızca iyi niyetli beklenti ve duyularla gerçekleştirilemeyeceği gibi, bunların korunumunun sağlanması ve eski eser kacakçılığının önlenmesinde kültürel birikim, çağdaş, bilimsel ilke, etik ve yöntemler ışığında polisimizin eğitimi sağlanarak evrensel kültür ve tabiat varlıkları etiği yaratılmalıdır. Emniyet Teşkilatımızın eğitim süreçleri irdelendiğinde doğal ve tarihsel çevre bilincinin etkin davranışa dönüştürülebilmesi için klasik yöntemlerin yeterli olmadığı görülmüş, yeni modern yaklaşımlara ıhtıyaç duyulduğu tespit edilmiştir. Polis Eğitim Kurumlarının eğitim programları çağcıl, yerel düşünüp evrensel çözümlere ulaşabilen, doğal ve kültürel çevre bilincine sahip polis amir ve memurları yetiştiren, uygulanabilir ve bilimsel nitelikte hazırlanmalıdır. Çevre, Tarihsel Çevre ve Çevrebilimlerinin ışığı altında Polisin Eğitim dizgesinde bilimsel, evrimsel ve evrensel gelişim gerçekleştirilmelidir.Item Iasos (Bizans Dönemi) toplumunun diş sağlığı açısından anadolu toplumları arasındaki yeri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012) Usta, Nalan Damla Yılmaz; Alpagut, Berna; AntropolojiDental markers have been used to unravel particularities of paleodiet, subsistence, social structure, and health.Palaeopathological findings on teeth are impotant datas that is referenced reveal how life and habit of feeding of archaic people. For this purpose, we have examined jaws and teeth of Iasos people of Byzantine period, and lesions which caries, dental attrition, abscesses, periodontal diseases (alveolus bone loss and calculus), hypoplasia, antemortem tooth loss. The frequencies of observed diseases have been discussed between the sexes and age groups, and dental health profile of Iasos people has been exhibited according to some other societies of the same age.In this study, it has been examined 117 deciduous teeth and 1374 permanent teeth. Dental attrition in adults was identified as 96,87%, and detected in 3 scale. Dental attrition of decidious teeth was identified as 94,87%, and detected in 1 scale. It was observed that scale was lower than some other Anatolian societies. Caries in adults was identified as 5,38%. According to some other Anatolian societies of the same age, this rate is lower. It is observed that the rate of caries in females was higher than in males, and the cheek teeth are involved much more frequently than the anterior teeth. Abscess in alveolus of permanent teeth was identified as 2,1%. It is reported that percentage of abscess in female is higher than in males. Periodental diseases as dental calculus (50,8%) and alveolar bone loss (85%) have high values when compared with most of other Anatolian societies of the same age. The percentage of antemortem tooth loss is observed as 13,87%. The lesion in females was appeared to have high values when compared with males. Hypoplasia was identified as 15,43%. This rate is similar to some other Anatolian populations. The lesion was detected to be higher in the female when sexes comparison was made. When decidious teeth is examined, it has been detected the hypoplasia especially effected children of between 1,5 and 3 age.The percentages of caries and calculus demonstrates that Iasos people also consumed foods contained carbonhydrates besides eating fish and similar foods. The proportions and shapes of teeth attritions in this society indicated teeth was used such as tools. Lesions as caries, calculus, abscess and antemortem tooth loss are particularly higher in females refer to be consumption of different foods between the sexes. Periodontal diseases and antemortem tooth lose are related to other lesions show that dental health of this population was not in good condition.Item İlköğretim öğrencilerinin biyoçeşitlilik bilgileri üzerinde etkili olan faktörler(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014) Aşıcı, Tuğba Bilge; Alpagut, Berna; OtherBiological diversity, which is an accumulation in the world since the emergence of the first living that occurs, is very valuable. This accumulation is a richness that allows re-establishment of stability in the face of change. Hence the presence of biodiversity is of great importance for future generations. Conservation of biodiversity is important for future generations for them to know biodiversity that consists of the living species and ecosystems. Therefore, the reasons for protection of biodiversity and ways to protect biodiversity is discussed in this study. Biopolitics is needed for preservation of biological diversity. Bioculture concept is needed to achieve the requirements of Biopolitics. Bioculture can only be ensured through bioeducation. The moral and responsibility dimensions of behavior can be performed by bioethics (Arvanitis, 1989). Today, when the scope of biodiversity education is examined, biodiversity concept is first seen in the scope of Science and Technology course of 7th grades. In this context, the scope of research 7th Students with the Ministry of factors affecting biodiversity information 7th by Specified for the grade level curriculum to students to create awareness about biodiversity and biodiversity In comprehend examined whether there was adequate. We also sought the views of teachers on this issue. Scope of research studying in primary schools in Ankara Province 5 412 7 Students and those who work in schools with 12 teachers of science and technology courses in consultation with survey data was collected. According to the survey, test scores of students before the biodiversity chapter is studied are significantly higher comparing to the test results after biodiversity chapter is studied. Female students scored higher than male students in both pre-test and post-test. Pre-test and post-test scores of students who use internet are higher than those who do not use internet. Regarding these results, internet is proposed to be included in the student's learning process. Female students should be encouraged to study considering the future generations. Student awareness about the importance of biodiversity and how the concept can be created and comprehended is suggested to Ministry of Education.Item İnsanın üst ailesinin evrimine eşlik eden gergedangillerin Anadolu miyosen paleoekolojisindeki yeri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014) Güler, Gülşah; Alpagut, Berna; PaleoantropolojiMiyosen Dönem Anadolu'da Hominoidea ile birlikte yaşayan Gergedangillerin beslenme zincirindeki bağlantıları ve diyetleri, iklimsel ve bitki örtüsü açısından özellikleri, hareket sistemleri, göçleri ve filetik ilişkilerinin açıklanması, fosil malzemenin bulunduğu yatağın jeolojik, sedimantolojik ve stratigrafik yapısının aydınlatılması, MNI (nüfus dinamiği) sayısının saptanması ve tafonomisi gibi parametreler tezin konusunu oluşturmaktadır. Gergedangillerin Anadolu örnekleri paleontolojik verilerle desteklenerek Miyosen Dönem paleoekolojisindeki yeri açıklanmıştır. Hominoidea'ya eşlik etmesi sebebiyle 4 lokalite; Hominoidea'ya eşlik etmemesi sebebiyle 38 lokalitenin gergedanları paleoekolojik yönden incelenmiştir. Ayrıca Fortelius (1990) tarafından sistematiği çalışılmış olan Paşalar Gergedangilleri 1990-2012 yılları arası kazılardan çıkarılan materyalle deneştirilerek biyolojik tanımlamaları ve paleoekolojik parametreleri belirlenmiştir. Yapılan istatistik testleri sonucu Hominoidea buluntu bulunan lokalitelerdeki Gergedangil türleri istatistiksel olarak da anlamlı olarak dağılmışlardır. Ancak Hominoidea'ya eşlik etmeyen lokalitelerde bulunan Gergedangil türleri üzerinde anlamlı sonuç veren testlerle karşılaşılmamıştır. Bunun sebebi de eldeki verilerin sınırlı oluşu olabilir.Item Korunan doğal alanlarda veri toplamaya ve izlemeye yönelik bir araştırma(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Bozkurt, Fidan; Alpagut, BernaItem Minnetpınarı ortaçağ toplumunda eser element analiziyle paleodiyetin belirlenmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Çırak, Mustafa Tolga; Alpagut, BernaMinnetpınarı kazı bölgesi, Kahramanmaraş ili‟ne 90 km., Andırın ilçesine 5\r\nkm. uzaklıkta bulunan Başdoğan Köyü, İnekçiler Mahallesi, Minnetpınarı Mevkiinde\r\nbulunmaktadır. Kazı alanı ise Minnetpınarı mevkiinin 2,5- 3 km. doğusunda yer\r\nalmaktadır. 2003-2004 yılında toplam 65 mezardan ele geçirilen iskeletlerin 58\r\ntanesinin ve bölgeden elde edilen toprakların eser elementlerine ve makro\r\nelementlere bakılmıştır.\r\nMinnetpınarı ortaçağ toplumunun, denizel – karasal beslenme şeklinin\r\nortaya çıkartılması bu tezin amaçlarından birisi olduğu için toplumun bireylerinin ve\r\nyaş gruplarının log(Ba / Sr) oranın hesaplanmış, toplumun genelinin -0,63 log(Ba/Sr)\r\ndeğerine sahip olduğu anlaşılmıştır. Toplumun bu değerle karasal beslenmeye sahip\r\nolduğu ancak bazı bireylerde denizel beslenmenin de bulunabileceği vurgulanmıştır.\r\nBölgeye Ceyhan Nehri ve Akdeniz‟in yakın olması bireylerin balık tükettiği\r\nhipotezini desteklemiştir.\r\nÇinko elementi, et ağırlıklı beslenmenin göstergelerindendir. Erkeklerde 164\r\nppm çinko düzeyi ölçülmüşken kadınlarda bu oran 159,26 ppm ölçülmüştür. Bebek\r\nve çocuklarda beklentiler çerçevesinde daha düşük çinko oranları tespit edilmiştir.\r\nBu veriler ışığında erkeklerin kadınlara oranla kırmızı eti daha fazla tükettiği\r\nsöylenmiştir.\r\nBaryum ve stronsiyum elementinin bitkisel beslenme göstergesi olduğu göz\r\nönüne alındığında Minnetpınarı toplumu kadın bireylerinin erkeklere göre daha çok\r\nbitkisel ürünleri beslenme rejimlerinde tercih ettikleri anlaşılmıştır. Kadın bireylerde\r\nortalama stronsiyum seviyesi 472,78 ppm iken, bu seviye erkeklerde 431,88 ppm‟dir.\r\nBaryumda ise 102,64 ppm olan erkeklerdeki seviye, kadın bireyler için 108,62 ppm\r\nolarak gerçekleşmiştir.\r\nMinnetpınarı toplumunun stronsiyum / kalsiyum (Sr/Ca) oranlarının\r\nbelirlenerek bitkisel hayvansal beslenme modelinin ortaya çıkartılması da bu tezin\r\nönemli amaçları içerisinde yer almaktadır.\r\nMinnetpınarı ortaçağ toplumunda Sr/Ca oranı erkek bireylerde kadın\r\nbireylere göre daha düşüktür. Yüksek Sr/Ca oranı bize bitkisel beslenmeyi\r\ngösterirken bu orandaki aşağı düşme et kaynaklarına yönelmeyi göstermektedir.\r\nErkeklerde 1,05 olan Ca/Sr oranı kadınlarda 1,17 bulunmuştur. Bu yüzden kadınların\r\ndaha çok bitkisel beslendiği söylenmiştir.\r\nMinnetpınarı toplumunun Ca/P oranı, yaş grupları içerisinde en yüksek\r\nseviyeye beklenildiği gibi bebek ve çocuklarda ulaşmıştır. Bebek bireyler 2,34\r\nseviyesindeyken çocuklarda bu oran biraz daha gerileyerek 2,28 düzeyindedir. Ca/P\r\noranı diğer yaş gruplarından genç yetişkinlerde 2,26, orta yetişkinlerde 2,27 ve ileri\r\nyetişkinlerde 2,23 seviyesinde olduğu için Minnetpınarı toplumunda en yoğun\r\ndiagenesisin bebek bireylerde meydana geldiği görülebilmektedir. Toplumun\r\ngeneline bakıldığında ise 2,28 Ca/P oranı hesaplanmıştır. Kemik referans değerinin\r\n(2,16) üzerinde seyreden bu oran diagenesisin toplumda görüldüğünü göstermiştir.\r\nItem Molar dişlerde taç temel alanının hesaplanmasında yeni bir yöntem: Yaşayan ve paşalar fosil hominoidler üzerinde bir araştırma(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006) Kılıç, İnsaf (Gençtürk); Alpagut, Berna; Eskitaşcıoğlu, Gürcan; AntropolojiThe purpose of this thesis is to examine the competency and reliancy of a new metod developed to estimate the morphometric analysis of the crown base area of the teeth Paleoanthropology. It has also been aimed to determine morphometric changes in the crown size and shape of the Pasalar molars and with the metrical evaluation it is also aimed to enlighten argumentative situation of Pasalar hominoide species. The main material of the thesis is fossil hominoid molar teeth assemblage of the Bursa/Pasalar excavation, also living hominoid molar teeth were used as comparative material. The measurement values of a different method has also been used in former doctorate thesis on the same material and they have been compared to the measurement values of the new method used in the thesis. Statistical assessments of the EHKA, MD, BL and SHAPE measurement values obtained in accordance with the new method made in SPSS packet programme. Descriptive values for both hominoid groups have been given and these values have been compared between these two different methods. The results of the analysis of EHKA-OTTA and crown shape are compared according to new and former methods. It is also compared the measurements crown base area for the two methods. The Pasalar molar teeth and living hominoid molar teeth have been compared in respect to the meaning of descriptive values and in respect to crown size and crown shape comparison between M1-M2, M1-M3, M2-M3. Roc analysis is applied on Pasalar and living hominoid molars and the cluster analysis is applied on Pasalar hominoid molars. Results have shown that the new EHKA method could give different values, and the difference arise from the more detailed studies in EHKA measurement method. Both methods have revealed meaningful similarites within respect to obtained values imply that they could give details and they were used to study in detail on the similar values. As a result the dendogram analysis formed based on EHKA demonstrate that the presence of three different size group in the Pasalar hominoids. All results obtained in the study have supported the reliancy and the usability of the new method.Item Öğretmenlerle müzede yetişkin eğitimi-Feza Gürsey bilim merkezi örneği-(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007) Çıldır, Zekiye; Alpagut, Berna; Eğitim Programı ve Öğretimi BölümüItem Orman köylerinde doğal ve kültürel değerlerin ekoturizm etkinliklerinde kullanılması: Bolu ili, Mudurnu ilçesinde bir araştırma(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008) Hoşcan, Nail; Alpagut, Berna; SosyolojiThe main aim of this study is investigation ecotourism potential of Mudurnu forest villages and perspectives of local people on ecotourism. Mudurnu was preferred for the case study because of its rich natural, historical and cultural resources which were seen as main parts of ecotourism supply. To reach the objective of this study a local bodies survey was designed, key informant interviews were conducted. The local bodies survey was applied to local authorities, non governmental organisations, private sector representatives and local people. The study covers all areas and relevant settlement of Mudurnu. It?s believed that while this study may be used as a sample for other local ecotourism development projects, it will also make an important contribution to the tourism literature.Item Turizm gelişmesinin yarattığı doğal ve kültürel değişimler:Kaş örneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007) Akman, Ayşe Didem; Alpagut, Berna; Turizm RehberliğiThe thesis aims to analyze the development of tourism that shows improvement in our country and in the world and its natural and cultural effects on the Antalya?s district: Kas. The thesis is composed of four parts: In the first part, some information is given about the concept of tourism and its development, the diversities and functions of tourism and with the scientific researches and analyses which has been made so far. In the second part, information on the economical, physical and social effects of tourism, and how they affect the individuals and society with social and cultural changes is mentioned. In the third part the relation of natural resources to tourism and the effect of tourism to natural resources are emphasized. In the fourth and last part of the thesis, the information is given about the project's subject which is Antalya?s district Kas; and the cultural and natural changes that are made by tourism. Research questions are asked to locals of Kas by 308 surveys and the analyze of the statistical data?s of the questions are given.The negative and positive effects of tourism in Kas is tried to be designated. Public's point of view upon tourism is understood in a positive way, but it is confirmed that there are some subjects which should be placed under control.Item Ülkemizde ve dünya’da yaşamdaki kalkınmanın sürdürülebilirliği çerçevesinde iklim değişikliği göstergeleri ve etkileri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011) Satır, Ayşen; Alpagut, Berna