Browsing by Author "Sakarya, Engin"
Now showing 1 - 17 of 17
Results Per Page
Sort Options
Item Afyon İli sığır besi işletmelerinde fiyat ve ağırlık marjlarının işletme geliri üzerine etkisi(2006) Çiçek, Hasan; Sakarya, EnginBu araştırma, Afyon İli sığır besi işletmelerinin asıl faaliyet gelirlerinde oluşan fiyat ve ağırlık marjlarının oranlarını ölçekler itibariyle değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın materyalini, tabakalı örnekleme yöntemi ile seçilen 60 adet işletmenin 1999, 2000 ve 2001 faaliyet yıllarına ait anket yoluyla sağlanan verileri oluşturmuştur. İşletmelerden 1-20 baş hayvana sahip olanlar küçük; 21-45 baş hayvana sahip olanlar orta; 45 baş ve üzeri hayvana sahip olanlar ise büyük ölçekli olarak değerlendirilmiştir. Araştırmada üretim sürecinde sağlanan canlı ağırlık artışından doğan gelirin toplam gelir içerisindeki payı küçük, orta, büyük ve tüm işletmelerde sırasıyla ortalama yüzde 91.11; 87.99; 86.49 ve 88.12 olarak tespit edilmiştir. Besi sığırı alış ve satış fiyatları arasındaki farktan kaynaklanan gelirin toplam gelir içerisindeki payı ise yine sırasıyla ortalama yüzde 8.89; 12.01; 13.51 ve 11.88 olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak; araştırmaya dahil edilen işletmelerde elde edilen gelirin önemli bir bölümünün canlı ağırlık artışından sağlandığı ve büyük ölçekli işletmelerin özellikle hammadde tedariki ve ürün pazarlama aşamasında mahalli pazarlara bağımlılığın az olması ve yüksek pazarlık gücü nedeniyle diğer işletme gruplarına göre daha başarılı bir performans gösterdiği tespit edilmiştir. This research was carried out to calculate contributions of price and weight margins in enterprice incomes of cattle fattening enterprises in Afyon province, and to evaluate the impact of the size of cattle fattening enterprises. The data used in the study was obtained with an interview survey from randomly selected 60 enterprises in the years of 1999, 2000 and 2001. The enterprises were grouped into three categories, namely small scale (1-20 heads), medium scale (21-45 heads) and large scale (>45 heads). In this study, the proportion of the income resulting from live-weight gain in the total income of the small, medium, large scale and all enterprises were determinated to be 91.11; 87.99; 86.49 and 88.12 percent, respectively. The proportion of the income resulting from difference between the purchase and the sale prices of cattle in the total income in the above groups of enterprises was calculated to be 8.89; 12.01; 13.51 and 11.88 percent, respectively. The study concluded that, an important part of income was obtained from live-weight gain in enterprises, and large scale enterprises are more successful, because of their less dependency on local markets and high bargaining power during purchasing raw material and marketing their products.Item Afyon ili yumurta tavukçuluğu işletmelerinde karlılık ve verimlilik analizleri(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2005) Sarıözkan, Savaş; Sakarya, EnginAfyon İli Yumurta Tavukçuluğu İşletmelerinde Karlılık ve Verimlilik Analizleri Bu araştırma, Afyon İli yumurta tavukçuluğu işletmelerinin sosyo-ekonomik özellikleri yanında; işletmelerde, teknik performans göstergelerini (yumurta verimi, yemden yararlanma ve mortalite oram gibi) üretim sürecinde kullanılan girdi unsurlarının dağılımlarını, optimum kaynak kullanımındaki etkinlik derecesini, karlılık ve verimliliği artırmak için alınabilecek önlemleri tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın materyalini, ildeki yumurta tavukçuluğu işletmeleri arasından tabakalı örnekleme yöntemi ile seçilen 40 adet işletmeden anket yoluyla sağlanan 2002-2003 yıllarına ait veriler oluşturmuştur. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde, verimlilik analizleri için, Cobb- Douglas üretim fonksiyonu çoklu regresyon modeli oluşturularak tahmin edilmiş, karlılık analizleri için de rantabilite rasyolarmdan yararlamlrnıştır. İşletmeler ölçekleri itibariyle; 9.999'a kadar yumurta tavuğuna sahip olanlar küçük ölçekli, 10.000 - 29.999 arası yumurta tavuğuna sahip olanlar orta ölçekli, 30.000 ve üzeri olanlar da büyük ölçekli işletmeler olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca değerlendirmeler tüm işletmeler bazmda da yapılmıştır. İldeki yumurta tavukçuluğunda, ortalama üretim süresi 480 gün (68,6 hafta) ve mortalite oram ise yüzde 12,5 olarak bulunmuştur. Ortalama yemden yararlanma oram da (kg yem/kg yumurta) 2,37 olarak hesaplanmıştır. Araştırmada kullanılan girdi unsurlarının toplam girdi içerisindeki oranlan incelendiğinde; yarka maliyetinin yüzde 16,94; yem'in yüzde 69,35; işçilik'in yüzde 3,07; veteriner-sağlık giderlerinin yüzde 0,72; bakım-onanm ve amortisman giderlerinin yüzde 2,42 ve diğer giderlerin yüzde 7,50 oranında olduğu tespit edilmiştir. Mali rantabilite rasyosu büyük ölçekli işletmelerde 14,90; orta ölçekli işletmelerde 8,74 ve küçük ölçekli işletmelerde -0,23 olarak bulunurken, rantabilite faktörü değerleri sırasıyla 15,76; 9,83 ve -0,65 olarak gerçekleşmiştir. Model tahmin sonuçlan, ölçekler itibariyle ve tüm işletmeler bazmda ölçeğe göre azalan getirinin mevcut olduğunu göstermektedir. Girdi unsurlarının her biri için hesaplanan Marjinal Değer Prodüktiviteleri tüm işletmeler üzerinden; yarkada - 0,40 TL, yemde 1,65 TL, işçilikte - 2,73 TL, veteriner-sağlıkta 7,59 TL ve diğer giderlerde 0,91 TL olarak bulunmuştur. İşletmelerin fiili ve tahmini üretim değerlerinden yararlanılarak hesaplanan ortalama verimlilik endeksleri değerleri; küçük ölçekli işletmelerde 97,43; orta ölçekli işletmelerde 98,75 ve büyük ölçekli işletmelerde ise 98,03 olarak hesaplanmıştır.AbstractThe Profitability and Productivity Analysis of Layer Hen Enterprises in Afyon Province. This study was aimed to investige besides the socio-economic characteristics of layer hen enterprises in Afyon Province, the proportion of cost components in the total cost of production, technical performance values (FCR, laying and mortality rate, etc.) efficiency of optimum source management, and determining measures to be taken for improvement of profitability and productivity. The data used in the study obtained from an interview survey from randomly selected 40 laying hen enterprises in the province in years 2002-2003. Productivity analysis were performed by estimating Cobb-Douglas production function using multiple regression analysis, and profitability of the enterprises were assessed by using the profitability ratios. The enterprises were grouped into three categories according to their scales, namely small scale (up to 9.999 hens), medium scale (10.000 - 29.999 hens) and large scale (>30.000 hens). In addition, evaluations were made for aggregate of all enterprises too. The average egg production period, mortality rate and feed conversion rate (FCR) were calculated as 480 days (68,6 weeks); % 12,5 and 2,37 respectively. The proportions of cost of pullet, feed, labour, veterinary-medicine, depreciation-repair-maintenance and miscellaneous expenses in the total cost accounted for 16,94; 69,35; 3,07; 0,72; 2,42 and 7,50 respectively. The financial rantability ratio and rantability factor of large scale enterprises calculated as 14,90 and 15,76; for medium scale 8,74 and 9,83; for small scale -0,23 and -065 respectively. The estimated regression model results showed a decreasing return to scale in an all scales and aggregate of all farms. The marginal product values calculated for all enterprises were - 0,40 TL for pullet, 1,65 TL for feed, - 2,73 TL for labour, 7,59 TL for veterinary-medicine, and 0,91 TL for the other costs. Average productivity indexes estimated by using the real and estimated production values of enterprises were calculated to be 97,43; 98,75 and 98,23 in small, medium and large scale enterprises respectively.Item Almanya'da sığır ve dana eti piyasa düzeni ve Türkiye için sığır eti pazarlamasında model oluşturabilme olanakları üzerine bir araştırma(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2006) Kılıç, Sevinç; Sakarya, EnginAlmanya'da Sığır ve Dana Eti Piyasa Düzeni ve Türkiye İçin Sığır Eti Pazarlamasında Model Oluşturabilme Olanakları Üzerine Bir Araştırma Bu araştırmada Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası kapsamında Sığır ve Dana Eti Ortak Piyasa Düzeni'nde uygulanmış ve uygulanmakta olan politikalar, Almanya'nın kasaplık hayvan ve et piyasa yapısı ile ilgili düzenlemeleri, Almanya'da kasaplık hayvan ve et pazarlamasının tarihsel gelişimi detaylı olarak incelenmiştir. Türkiye'de 2001-2004 yılları arasındaki dönemde Ankara Ticaret Borsası (ATB) kayıtlarından, Almanya'da ise sığır ve dana eti pazarlamasında ZMP verilerinden yararlanılarak pazarlama marjları hesaplanmıştır. ATB Canlı Hayvan Borsası´nda, 2001-2004 döneminde kasaplık sığır ve sığır etinde tespit edilen canlı-perakende, canlı-toptan ve toptan-perakende pazarlama marjlarının dönem ortalaması sırasıyla % 55,36, % 39,81 ve % 25,25 olarak bulunmuştur. Almanya'da sığırlarda 2000-2002 yılları arasındaki dönemde cari fiyatlarla ortalama pazarlama marjları; canlı-perakende pazarlama marjı dönem ortalaması % 39,77, canlı-toptan pazarlama marjı dönem ortalaması % 17,51 ve toptan-perakende pazarlama marjı ortalaması ise % 28,80 olarak saptanmıştır. Almanya ve Türkiye arasında kasaplık sığır ve sığır etinde, canlı-toptan, canlı- perakende ve toptan-perakende pazarlama marjları açısından önemli farklılıklar bulunmaktadır. Türkiye'de sığır besi işletme ölçeklerinin küçüklüğü, dağınık bir yerleşim yapısı, pazarlama alt yapısının yetersizliği, aracı sayısının çokluğu ve prodüktivitelerinin düşük olması, üreticilerin örgütsüzlüğü, vb. etkenler aracı marjlarının yüksek olmasına neden olmaktadır. Almanya'da, kasaplık hayvan pazarlarının yerini günümüzde kasaplık hayvan ticareti yapan işletmeler, kasaplık hayvan değerlendirme kooperatifleri ve üretici ile kesimhaneler arasında aracı konumunda olan üretici birlikleri almaktadır. AbstractStudy on Beef and Veal Marketing Organization of Germany and Its Application Possibility to Marketing of Beef and Veal in Turkey. In this research, the policies of the ?Common Market Order of Beef and Veal? of the EU in the framework of the CAP, the national regulations of Germany in the livestock and the meat market, the historical development of livestock and meat marketing in Germany is examined in details. The marketing margins for beef and veal in Turkey for the period 2001-2004 (which are calculated using the data obtained from Ankara Commerce of Trade, and the results of the researches made on the marketing margins for beef and veal in Germany (which are calculated using the data obtained from ZMP) are calculated. The (live-retailer), (live-wholesaler) and (wholesaler-retailer) marketing margins for beef in Turkey in the given period are found as % 55,36, % 39,81 and % 25,25 respectively. The (live-retailer), (live-wholesaler) and (live-retailer) marketing margins for beef and veal in Germany in the period (2000-2002) are calculated as % 39,77, % 17,51 and % 28,80 respectively. There are important differences between the marketing margins of live cattle and beef of Turkey and Germany. In Turkey, the cattle and beef producing enterprises are small-scaled, the producers are unorganised, and there are many intermediaries in the marketing chain of live cattle and meat. These factors cause the marketing margins to be high. Today in Germany, the livestock markets are being replaced with the enterprises which deal with cattle trade, cooperatives and the producer organizations which play an important role between the producer and the slaughterhouses.Item Arıcılık işletmelerinin teknik ve ekonomik analizi; Ege Bölgesi örneği(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2017) Çevrimli, Mustafa Bahadır; Sakarya, Engin; Sağlık BilimleriAraştırma kapsamında Muğla, Denizli ve Aydın illerinde bulunan arıcılık işletmelerinin teknik ve ekonomik analizi gerçekleştirilmiş olup, buna ilaveten destekleme, örgütlenme ve üretimden pazarlamaya kadar olan süreçte sektörde yaşanılan sorunların tespit edilmesi ve bu sorunlara somut çözüm önerileri getirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın gerecini Muğla, Denizli ve Aydın illerinde aktif olarak arıcılık faaliyeti gerçekleştiren, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği'ne kayıtlı olan, tabakalı tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilen 73 adet arıcılık işletmesi ile yüz yüze görüşülerek anket formu ile 2013-2014 yıllarına ait veriler oluşturmuştur. Çalışmada 30-150 arası arılı kovana sahip işletmeler küçük, 151-300 arılı kovana sahip işletmeler orta, 301 ve üzeri sayıda arılı kovana sahip işletmeler büyük ölçekli işletmeler olarak sınıflandırılmıştır. Araştırma kapsamında arıcılık işletmelerinde maliyeti oluşturan masraf unsurlarının yüzde dağılımı şu şekildedir; arı besleme %22,27, toplam işçilik %14,72, yıllık yardımcı malzeme %6,54, pazarlama %3,83, nakliye ve kovan konaklama %13,39, veteriner-sağlık %5,14, kredi faizleri %1,40, diğer giderler %13,24, genel idare giderleri %2,42, alet-ekipman %17,05 olarak tespit edilmiştir. Arıcılık işletmelerinde 1 kg balın üretim maliyeti küçük ölçekli işletmelerde 8,53 TL, orta ölçekli işletmelerde 5,48 TL, büyük ölçekli işletmelerde 4,96 TL olarak bulunmuştur. İller itibariyle 1 kg balın üretim maliyeti Aydın'da 4,45 TL, Denizli'de 10,3 TL, Muğla'da 6,37 TL, tüm işletmeler genelinde 1 kg balın üretim maliyeti 6,76 TL olarak hesaplanmıştır. Arıcılık işletmelerinde kovan başına elde edilen net kâr küçük ölçekli işletmelerde 111,95 TL, orta ölçekli işletmelerde 78,19 TL, büyük ölçekli işletmelerde 96,42 TL olarak bulunmuştur. İller itibariyle bir arılı kovandan elde edilen net kâr Aydın'da 129,28 TL, Denizli'de 95,44 TL, Muğla'da 72,04 TL, iller-ölçekler geneli ortalama olarak 96,95 TL olarak hesaplanmıştır. Ölçekler itibariyle birim maliyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yokken, iller itibariyle birim maliyetler arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (p<0,05). Arıcılık işletmelerinde toplam kârın tahmin edilmesi için oluşturulan modele göre; pazarlama faaliyetleri ve alet-ekipman masrafları için yapılacak 1 birimlik harcama toplam kârda sırasıyla; 24,711 birim ve 2,635 birim artışa, diğer masraflardaki 1 birimlik maliyet artışı toplam kârda 2,635 birim azalmaya neden olmaktadır. Denklemde yer alan diğer bağımsız değişkenlerden satış fiyatındaki 1 birimlik artış toplam kârda 1 207,763 birim artışa, birim üretim maliyetindeki 1 birimlik artışın toplam kârda 1 463,276 birim azalmaya neden olduğunu tahmin etmektedir. İşletmeler genelinde ekonomik rasyolara ilişkin ortalama değerler; mali rantabilite için %19,3, ekonomik rantabilite %32,54 rantabilite faktörü %36,38 olarak hesaplanmış olup, masraf/hâsıla oranı 1,67 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak arıcılık işletmelerinde kârlılık düzeyine etki eden en önemli faktörlerin başında pazarlama olduğu, pazarlama sorunun çözümünde kooperatif yapıların etkin bir yapıya kavuşturulması ve aktif hale gelecek bu örgüt yapıları ile fiyat oluşumunda belirleyici rol oynanması gerekmektedir. Arı hastalık ve zararlıları ile etkin bir mücadele planı ve stratejinin belirlenmesi buna ilaveten sektöre yönelik verilen desteklemelerin artan iç talep ve ihracat düzeyi göz önünde bulundurulduğuna, bal ve diğer arıcılık ürünlerinin üretimini teşvik edecek ve üretim maliyetini aşağıya çekecek, nitelikte yeni tip desteklerin hayata geçirilmesi gerektiği tespit edilmiştir.Item Arıcılık işletmelerinin teknik ve ekonomik analizi; Ege Bölgesi örneği(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2017) Çevrimli, Mustafa Bahadır; Sakarya, Engin; OtherAraştırma kapsamında Muğla, Denizli ve Aydın illerinde bulunan arıcılık işletmelerinin teknik ve ekonomik analizi gerçekleştirilmiş olup, buna ilaveten destekleme, örgütlenme ve üretimden pazarlamaya kadar olan süreçte sektörde yaşanılan sorunların tespit edilmesi ve bu sorunlara somut çözüm önerileri getirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın gerecini Muğla, Denizli ve Aydın illerinde aktif olarak arıcılık faaliyeti gerçekleştiren, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği'ne kayıtlı olan, tabakalı tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilen 73 adet arıcılık işletmesi ile yüz yüze görüşülerek anket formu ile 2013-2014 yıllarına ait veriler oluşturmuştur. Çalışmada 30-150 arası arılı kovana sahip işletmeler küçük, 151-300 arılı kovana sahip işletmeler orta, 301 ve üzeri sayıda arılı kovana sahip işletmeler büyük ölçekli işletmeler olarak sınıflandırılmıştır. Araştırma kapsamında arıcılık işletmelerinde maliyeti oluşturan masraf unsurlarının yüzde dağılımı şu şekildedir; arı besleme %22,27, toplam işçilik %14,72, yıllık yardımcı malzeme %6,54, pazarlama %3,83, nakliye ve kovan konaklama %13,39, veteriner-sağlık %5,14, kredi faizleri %1,40, diğer giderler %13,24, genel idare giderleri %2,42, alet-ekipman %17,05 olarak tespit edilmiştir. Arıcılık işletmelerinde 1 kg balın üretim maliyeti küçük ölçekli işletmelerde 8,53 TL, orta ölçekli işletmelerde 5,48 TL, büyük ölçekli işletmelerde 4,96 TL olarak bulunmuştur. İller itibariyle 1 kg balın üretim maliyeti Aydın'da 4,45 TL, Denizli'de 10,3 TL, Muğla'da 6,37 TL, tüm işletmeler genelinde 1 kg balın üretim maliyeti 6,76 TL olarak hesaplanmıştır. Arıcılık işletmelerinde kovan başına elde edilen net kâr küçük ölçekli işletmelerde 111,95 TL, orta ölçekli işletmelerde 78,19 TL, büyük ölçekli işletmelerde 96,42 TL olarak bulunmuştur. İller itibariyle bir arılı kovandan elde edilen net kâr Aydın'da 129,28 TL, Denizli'de 95,44 TL, Muğla'da 72,04 TL, iller-ölçekler geneli ortalama olarak 96,95 TL olarak hesaplanmıştır. Ölçekler itibariyle birim maliyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yokken, iller itibariyle birim maliyetler arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (p<0,05). Arıcılık işletmelerinde toplam kârın tahmin edilmesi için oluşturulan modele göre; pazarlama faaliyetleri ve alet-ekipman masrafları için yapılacak 1 birimlik harcama toplam kârda sırasıyla; 24,711 birim ve 2,635 birim artışa, diğer masraflardaki 1 birimlik maliyet artışı toplam kârda 2,635 birim azalmaya neden olmaktadır. Denklemde yer alan diğer bağımsız değişkenlerden satış fiyatındaki 1 birimlik artış toplam kârda 1 207,763 birim artışa, birim üretim maliyetindeki 1 birimlik artışın toplam kârda 1 463,276 birim azalmaya neden olduğunu tahmin etmektedir. İşletmeler genelinde ekonomik rasyolara ilişkin ortalama değerler; mali rantabilite için %19,3, ekonomik rantabilite %32,54 rantabilite faktörü %36,38 olarak hesaplanmış olup, masraf/hâsıla oranı 1,67 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak arıcılık işletmelerinde kârlılık düzeyine etki eden en önemli faktörlerin başında pazarlama olduğu, pazarlama sorunun çözümünde kooperatif yapıların etkin bir yapıya kavuşturulması ve aktif hale gelecek bu örgüt yapıları ile fiyat oluşumunda belirleyici rol oynanması gerekmektedir. Arı hastalık ve zararlıları ile etkin bir mücadele planı ve stratejinin belirlenmesi buna ilaveten sektöre yönelik verilen desteklemelerin artan iç talep ve ihracat düzeyi göz önünde bulundurulduğuna, bal ve diğer arıcılık ürünlerinin üretimini teşvik edecek ve üretim maliyetini aşağıya çekecek, nitelikte yeni tip desteklerin hayata geçirilmesi gerektiği tespit edilmiştir.Item Çanakkale ili Saanen keçi işletmelerinin teknik ve ekonomik analizi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Gökdai, Arzu; Sakarya, Engin; OtherÇalışma kapsamında Çanakkale il ve ilçelerindeki Saanen keçi işletmelerinden veri temin formu aracılığıyla elde edilen birincil veriler değerlendirilmiş; işletmelerin teknik ve ekonomik analizlerinin yapılması, destekleme, örgütlenme ve pazarlama aşamasında yaşanan sorunların çözümüne ilişkin önerilerin ortaya konması amacıyla bu çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın gerecini Çanakkale Koyun Keçi Yetiştiriciler Birliği'ne üye olan ve süt keçisi yetiştiriciliği kapsamında işletmelerinde sadece Saanen keçisi (Saanen melezi ve Türk Saanen Keçisi) bulunan işletme Örneklem hacmi "Basit Rasgele Örnekleme" yöntemi kullanılarak ve işletmeler sahip oldukları hayvan yoğunluğuna göre kapasiteleri; 25-75 baş (küçük), 76-150 baş (orta) ve 151 baş ve üzeri (büyük) işletmeler olarak gruplandırılmış, çalışma sonunda 5 yedek işletme ile birlikte toplam 92 adet işletmeye ziyaret gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler değerlendirilmiş ve işletmelerde maliyeti oluşturan unsurların %46,22'sini yem masraflarının, bunu sırasıyla işçilik (%27,19), akaryakıt (%5,44) ve veteriner-sağlık hizmet masraflarının (%5,19) oluşturduğu belirlenmiştir. İşletmelerde 1 lt sütün üretim maliyeti küçük ölçekli işletmelerde 1,53 TL, orta ölçekli işletmelerde 1,52 TL ve büyük ölçekli işletmelerde 1,40 TL olarak tespit edilmiştir. Saanen keçi işletmelerindeki mutlak kâr küçük ölçekli işletmelerde 0,05 TL/kg, orta ölçekli işletmelerde 0,08 TL/kg ve büyük ölçekli işletmelerde 0,19 TL/kg olarak saptanmıştır. Regresyon analizi sonucu elde edilen modele göre; yem masrafları için yapılacak 1 birim harcama toplam kârda 0,208 TL artışa, yakıt masraflarındaki 1 birimlik artış toplam kârda 0,204 TL artışa, diğer masraflar için yapılacak 1 birimlik harcama ise toplam kârda 0,223 TL artışa neden olmaktadır. Diğer bağımsız değişkenler içinde yer alan birim maliyetindeki 1 birimlik artışın toplam kârda 0,626 TL azalmaya, süt satış fiyatındaki 1 birimlik artışın ise toplam kârda 0,184 TL artışa neden olduğu tahmin edilmektedir. Sonuç olarak işletmelerde girdilerin payının genelde işletme ölçeği büyüdükçe düştüğü, teknik, sağlık ve ekonomik sorunların çözümünde ve kârlılık oranlarında bu işletmelerin başarılı olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte işletmelerde keçi yetiştiriciliğinde karşılaşılan ana problemler incelendiğinde, süt fiyatlarındaki istikrarsızlık, pazarlama alt yapısının ve üretici örgütlenmesinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Sözcükler: Saanen, Keçi Sütü, Maliyet, Kârlılık, Üretim, Pazarlama, Ekonomik AnalizItem Economic analysis of beekeeping enterprises in Aegean Region, Turkey(Ankara : Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2019) Çevrimli, Bahadır Mustafa; Sakarya, Engin; Veteriner FakültesiThe aim of this study was to determine the economic analysis of beekeeping enterprises in Aegean Region of Turkey. The material of the current study was collected through face to face interviews from the total of 73 small, medium and largescale enterprises determined by simple random sampling in Aegean region of Turkey (Aydın, Denizli, Mugla provinces). A backward regression model was developed to assess the input and output relationships in the enterprises. According to the results, the factors that affect the total profit, namely, marketing costs, sale price, unit cost, equipment and other expenses were found to be statistically significant (p<0.05). In the study, the lowest cost of producing honey was found to be in large-scale enterprises (1.82 US$/kg) and in the province of Aydın (1.64 US$/kg), whereas the highest cost of producing honey was found to be in small-scale enterprises (3.14 US$/kg) and in the province of Denizli (3.79 US$/kg). Net profit was calculated to be 41.16 US$/hive in small-scale, 28.75 US$/hive in medium-scale and 35.45 US$/hive in large-scale enterprises. In conclusion, considering that the major problem of beekeeping enterprises in Aegean Region is the marketing (64.3%) and the, study also suggested that some measures and supports actions should be put into practice including augmentation of the sale opportunities of the honey produced and the activation of structures of cooperatives so that the profitability of enterprises may be increased, and beekeeping activity may be carried out in a sustainable manner. Keywords: Beekeeping enterprises, cost, economic analysis, honey, marketing. Bu araştırma Türkiye’de Ege bölgesindeki arıcılık işletmelerinin ekonomik analizinin gerçekleştirilmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma materyalini Ege bölgesinde (Aydın, Denizli, Muğla) tesadüfi örnekleme yöntemiyle belirlenen küçük, orta ve büyük olmak üzere üç farklı ölçekte toplam 73 adet işletmenin yüz yüze görüşme yöntemi ile elde edilen 2014-2015 yıllarına ait veriler oluşturmuştur. İşletmelerde girdi-çıktı ilişkilerinin değerlendirilmesi için backward regresyon modeli oluşturulmuş, toplam kâra etki eden unsurlardan; pazarlama masrafları, satış fiyatı, birim maliyet, ekipman giderleri ve diğer giderler istatistiksel olarak anlamlı (p<0.05) bulunmuştur. Araştırmada bal üretim maliyeti en düşük (1.82 US$) büyük ölçekli işletmelerde ve iller bazında Aydın’da (1.64 US$/kg) bulunurken, en yüksek üretim maliyeti (3.14 US$/kg) küçük ölçekli işletmelerde ve iller bazında Denizli’de (3.79 US$/kg) tespit edilmiştir. Kovan başına net kâr küçük ölçekli işletmelerde 41.16 US$, orta ölçekte 28.75 US$, büyük ölçekte 35.45 US$ olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak Ege Bölgesi’nde arıcılık işletmelerinin başlıca sorununun pazarlama olduğu (%64,3), işletmelerde kârlılığının artması ve sürdürülebilir bir arıcılık faaliyeti için, üretilen balın perakende satış imkânlarının çoğaltılması, kooperatif yapıların etkinleştirilmesi başta olmak üzere pazarlama alanında bir takım destek ve tedbirlerin hayata geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. AnahtarItem Ege ve Orta Anadolu bölgesi damızlık sığır yetiştirici birliklerine bağlı süt sığırcılık işletmelerinin ekonomik analizi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2011) Murat, Hakan; Sakarya, EnginAraştırmada Aydın, Denizli, Niğde ve Konya DSYB'ne üye süt sığırcılığı işletmelerinin yapısal özellikleri ve sorunlarını belirlemek amacıyla toplam 192 işletmeyle yapılan anket çalışması ve bazı ölçüm ve tespitlere dayalı veriler değerlendirilmiştir. İşletmeler ölçekleri itibariyle 5 baş süt ineğine sahip olan işletmeler küçük ölçekli, 6-15 baş ineğe sahip olanlar orta ölçekli, 16 + üzeri baş ineğe sahip olanlar ise büyük ölçekli işletmeler olarak tanımlanmıştır. İşletmeler hem ölçeklerine, hem de ilçeler bazında incelenmiştir. Yapılan çalışmada işletmelerin yüzde 58.33'lük kısmını yarı açık işletmeler almaktadır. Elde edilen sonuçlara göre, İşletmelerde maliyeti oluşturan masraf unsurları arasında % 57.54 ile yem ilk sırayı almakta bunu % 12.38 ile diğer (enerji, akaryakıt, yabancı sermaye faizi, diğer cari giderler ) giderler, % 8.65 ile amortismanlar, % 5.79 ile sağlık giderleri, % 5.37 ile işçilik giderleri, % 5.16 ile faiz, %3.28 ile bakım onarım giderleri ve % 1.84 ile genel idare giderleri izlemiştir. Ortalama yıllık süt verimleri 2007 yılında 5113,15 kg/baş, 2007 yılında 5400,35 kg/baş, 2008 yılında ise 6 134 kg/baş olarak tespit edilmiştir. İsletmelerin 1 litre çiğ sütü 0,495 TL'ye ürettikleri saptanmıştır. İşletmelerin karlılık durumu, mali ve ekonomik rantabilite ile rantabilite faktörü rasyoları yardımıyla değerlendirilmiştir. 2007 yılında mali rantabilite 1.67, ekonomik rantabilite 2.06, rantabilite faktörü 0.06 ve masraf-hasıla oranı 1.12 olarak, 2008 yılında ise bu oranlar sırasıyla 2.27, 2.47, 0.05 ve 1.17 olarak tespit edilmiştir. 2007 yılında işletme gelirlerinin 73.95'i süt satışı gelirlerinden, 19.85'i envanter kıymet artışından ve 6.20'si buzağı gelirinden elde edildiği belirtilmiştir. 2008 yılında bu değerler sırasıyla 74.30, 18.44, 7.26 olarak bulunmuştur. Mevcut koşullar altında gerek üretim maliyeti, gerekse rantabilite değerlerine göre en iyi işletme performansı orta ölçekli işletmelerde belirlenmiştir.AbstractIt was aimed in this study to investigate the structures and problems of the member dairy farms in the dairy cattle breeders? union of Aydın, Denizli, Niğde and Konya provinces. The data analyzed for this purpose were obtained from 192 farms through surveying and taking same measurements. The enterprises have been defined accordingly as; small scale with 5 head dairy cow capacity, medium scale with 6-15 head dairy cow capacity, large scale enterprises with 165+ head dairy cow capacity. The enterprises have been assessed according to their sizes as well as on county basis. Animals are housed in closed tie stalls in 58.33% of the farms in all the city respectively in this study. According to the finding results, cost factors, which consist cost, include firstly 57.54 % feed, after 12.38 % other costs (energy + liquid fuel + other current costs),,8.65 % amortization, 5.79 % vets and meds, 5.37 % labour, 5.16% interest, 3,28 % repair and maintenance and 1.84 % general management costs. Average milk yield for 2007 was 5113.15 kg/head and 5400,35 kg/head for 2008. One liter raw milk cost is 0,495 TL at studied enterprises. The enterprises profitability status was estimated with financial and economic profitability and ratios of profitability factor. In the enterprises, it was founded that average financial rantability is 1.67 %, economic rantability is 2.06 % and rantability factor is 0.06 %. Returns to scale was 1.12 in 2007. The values in 2008 were determinated respectıvely as 2.27, 2.47, 0.05 and 1.17. Operational revenues calculated on yearly basis for 2007 are as follows; milk sale revenues:73.95, inventory value increase:19.85 and calve revenues:6.20. The values in 2008 were determinated respectıvely as; 74.30, 18.44, 7.26. Under present condition, the best enterprises performance is determinated in the middle ones, according to production costs and profitability valuation.Item Et ve Balık Ürünleri Anonim Şirketi kombinalarında sığır etinin, karkas veya parçalanmış et olarak sürümünün işletme gelirine etkisi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2008) Kale, Mustafa Coşkun; Sakarya, EnginBu araştırma, et sanayi işletmeleri için teknik, ekonomik, estetik ve hijyenik yönleri bulunan parçalama işleminin, EBÜAŞ'ne bağlı et kombinalarında kesilen kasaplık hayvanlardan elde edilen karkaslar ve parçalama sonucunda üretilen et ürünlerinin sunumunun, karkas olarak pazarlanmasına göre işletme maliyet ve gelirleri üzerindeki etkilerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır.Araştırma materyali; 61 adet 2 ve 3 yaşlı erkek sığıra ait karkaslar ağırlıkları itibariyle 200 kg ve altı, 201- 250 kg arası, 251- 300 kg arası ve 301 kg ve üzeri olmak üzere dört grup altında incelenmiştir. Karkas grupları itibariyle elde edilen verilerin değerlendirilmesi Microsoft Excel ve SPSS for Windows 11.5 bilgisayar programlarından yararlanılarak yapılmıştır.Araştırma ile süre ölçümü yapılan karkaslarda, 1 işçinin 8 saatlik mesaisi süresince yaklaşık 575 kg karkası parçalayabileceği tespit edilmiştir. Diğer taraftan sığır karkaslarında 1 kg parçalanmış ete yansıyan ortalama toplam parçalama maliyeti 0,56 YTL olarak hesaplanmıştır.Araştırma materyalini oluşturan karkasların sıcak karkas ağırlığı ortalama 277,900 kg'dır. Parçalama işlemiyle karkaslardaki ortalama net gelir artışı %2,9 olarak saptanmıştır. Tüm ağırlık gruplarında net gelir artışı görülmekle birlikte 201 kg ve üstü gruplarda net gelir artışının ortalama net gelir artışından yüksek olduğu saptanmıştır.Ağırlık gruplarına göre; 200 kg ve altı karkasların bulunduğu grupta kıymetli et oranı %22,82, parçalama firesi oranı %0,79; 201-250 kg karkasların bulunduğu grupta kıymetli et oranı %22,87, parçalama firesi oranı %0,86; 251-300 kg karkasların bulunduğu grupta kıymetli et oranı %27,41, parçalama firesi oranı %0,77; 301 kg ve üzeri karkaslardan oluşan grupta kıymetli et oranı %28,33, parçalama firesi oranı %0,46 olarak belirlenmiştir.Market yöntemi parçalama ile elde edilen et ürünlerin ortalama fiyatları EBK'na göre, kıymada %19,35, kuşbaşında %8,71, biftekte %12,33 ve bonfilede %7,13 daha yüksek bulunmuştur.Market yöntemi parçalamada gövdeden elde edilen et ürünü sayısı artırılarak, EBK'na göre yaklaşık %20,06 daha fazla oranda satış geliri elde edilebilmektedir. Gövde satışına göre 100 kg karkası market yöntemiyle parçalayarak %27,23, EBK yöntemiyle parçalayarak ise %5,98 oranında daha fazla net gelir artışı sağlanmıştır.AbstractThis research is made to bring up the different comparable effects of , the sales of bodies of cattles which are prepared in the combine undertakings of EBÜAŞ and different variety of meat products obtained after the cutting these bodies into parts on cost and revenue.The main materials of research are 61 cattles some of which are 2 years old and the others are 3. Additionally they are grouped under four categories which '200kg and below', between 201-250kg', 'between 251-300kg' and '301kg and above' finally according to weights. The data obtained from this research is evaluated by the help of the computer programs Microsoft Excel and SPSS for Windows 11.5.By the measurement of body (karkas) in this research, it is determined that a single worker can cut a 575 kg of body (karkas) into parts during his 8 hours of efforts. On the other hand, the cost of cutting 1 kg of meat into parts is computed as 0,56 YTL during this study.The average hot body weight which constitutes the main material in this study is 277,900 kg, where the increase in the net revenue after the the operation is 2,9%. There is an observation of net revenue increase for each and every category according to the weights but it is established that the increase in the net revenue for '201kg and above' is above the average.Another determination of the research is made according to the weight categories. For the category '200kg and below? the ratio of valuable meat is 22,82%, the cutting shrink ratio is 0,79%, for category 'between 201kg and 250kg' the valuable meat ratio is 22,87% and the cfutting shrink ratio is 0,86%. For the following two categories we see that for 'between 251kg and 300kg' the ratios of valuable meat and cutting shrink are 27,41% and 0,77% respectively and finally for category ?301kg and above? these ratios are 28,33% and 0,46% respectively.The average prices for meat products which are obtained by market cutting method observed to be higher by the percentages of 19,35%, 8,71% 12,33% and 7,13% for mince meat, meat(kuşbaşı), beefsteak and sirloin steak respectively, when compared with EBK determined prices of these products.With this market cutting method, the variety of products obtained from the body and the sale revenues are increased consequently, by the amount 20,06% again when compared with EBK.There is a 27,23% increase in net sale revenue observed by cutting a 100kg body into parts by the market cutting method whereas only 5,98% of increase in sale revenue is observed by the cutting method of EBK.Item Kars ve Erzurum illeri sığır besi işletmelerinin ekonomik analizi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2011) Aydın, Erol; Sakarya, EnginBu çalışma, Kars ve Erzurum illeri entansif sığır besi ve mera yetiştiriciliği yapan işletmelerde kaynak kullanım etkinliğini belirlemek ve aynı zamanda işletmelerin kârlılık ve verimliliğini araştırmak üzere yapılmıştır.Araştırmanın gerecini; Kars ili merkez, Selim ve Sarıkamış ilçeleri ile Erzurum ili merkez ilçeleri, Pasinler ilçesi ve bağlı köylerde bulunan entansif sığır besi ve mera yetiştiriciliği yapan işletmelere ilişkin anket yoluyla sağlanan veriler oluşturmuştur. Araştırma kapsamında illerde; İl ve İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri'nde çalışan personel, sektörde faaliyet gösteren yem ve et sanayicilerinden de anket yoluyla veriler elde edilmiştir.İşletmelere uygulanan anket sonucu elde edilen verilerin elektronik ortamda değerlendirilmesinde Microsoft Excel ve SPSS 12.0 programları kullanılmıştır. İşletmeler için ekonomik analiz çizelgeleri oluşturulmuş ve verimlilik analizleri için Cobb-Douglas üretim fonksiyonu çoklu regresyon modeli oluşturularak tahmin edilmiş, kârlılık analizleri için de rantabilite rasyolarından yararlanılmıştır. Ayrıca işletmelerin kısmi teknik değerlendirme rasyoları da hesaplanmıştır.Araştırma kapsamında incelenen Kars ve Erzurum illerindeki 2009 ve 2010 yıllarına ait iki besi dönemindeki toplam 143 entansif sığır besi işletmesinde; kurulu kapasite 7 554 baş, kapasite kullanım oranı %60,2, ortalama besi başı canlı ağırlık 200,7 kg, besi sonu canlı ağırlığı 454,8 kg, günlük canlı ağırlık artışı 1 123 g, besi süresi 225,8 gün, 1 kg canlı ağırlık artışı için kuru madde cinsinden yem tüketimi 8, 981 kg olarak saptanmıştır.Entansif sığır besi işletmelerinde masraflar genel toplamı içinde payı besi materyalinin %50,56; yem masrafının %27,33; işçiliğin %11,08; veteriner sağlık harcamalarının %1,23; bakım onarım masrafının %1,24 ve diğer masrafların %6,07 olarak bulunmuştur. Entansif sığır besi işletmelerinin tamamında 1 kg karkas maliyeti 12,29 TL, 1 kg canlı ağırlık artışı maliyeti 5,84 TL ve 1 kg canlı ağırlık maliyeti 6,99 TL, mali rantabilite %11,26; ekonomik rantabilite %10,36; rantabilite faktörü %9,65; yem kısmi teknik verimliliği 0,117 kg karkas ve işgücü kısmi teknik verimliliği 23,47 kg/gün karkas, output/input oranı 1,11 olarak tespit edilmiştir.Diğer taraftan iki besi dönemindeki işletmelerin tamamında Cobb-Douglas üretim fonksiyonu sonuçlarına göre bağımsız değişkenlerin elastikiyetleri toplamı 0,956; determinasyon katsayısı 0,97 ve testin güvenirliği istatistiki açıdan anlamlı bulunmuştur (p<0,000). Ayrıca masraf unsurlarının Marjinal Değer Prodüktivitesi besi materyalinde 0,5558 TL, yemde 2,9090 TL, işçilikte -1,0459 TL, veteriner sağlık harcamalarında 6,9290 TL ve diğer masraf unsurlarında 0,9546 TL olarak hesaplanmıştır.Çalışmada Kars ve Erzurum illerinde değerlendirilen toplam 66 mera yetiştiriciliği yapan işletmede; yetiştirmeye alınan hayvan sayısı 5 290 baş, ortalama işletme ölçeği 80,2 baş, yetiştirme başı canlı ağırlık 171,1 kg, yetiştirme sonu canlı ağırlık 277,8 kg, günlük canlı ağırlık artışı 720 g, yetiştirme süresi 148,0 gün olarak saptanmıştır. Mera yetiştiriciliği yapan işletmelerde masraflar genel toplamı içinde payı; besi materyalinin %79,58; işçiliğin %9,55; meranın %3,69; veteriner sağlık harcamalarının %0,96 ve diğer masrafların %4,79 olarak bulunmuştur.Ayrıca mera yetiştiriciliği yapan işletmelerde 1 kg canlı ağırlık artış maliyeti 2,33 TL, 1 kg canlı ağırlık maliyeti 4,69 TL, mali rantabilite %27,89; ekonomik rantabilite %27,73 ve rantabilite faktörü %19,53; output/input oranı 1,25 olarak hesaplanmıştır. Cobb-Douglas üretim fonksiyonunda bağımsız değişkenlerin elastikiyetleri toplamı 1,023; determinasyon katsayısı 0,97 bulunmuş olup, analiz istatistiki açıdan önem arz etmektedir (p<0,000). Mera yetiştiriciliği yapan işletmelerde masraf unsurlarının Marjinal Değer Prodüktiviteleri; besi materyali için 1,0043 TL, işçilik için 1,2193 TL, mera için 4,7431 TL ve diğer masraf unsurları için 3,2619 TL olarak belirlenmiştir.AbstractThis study has been conducted in order to determine the effectiveness of the utilization of sources by enterprises engaged in intensive cattle breeding and pasture breeding in the provinces of Kars and Erzurum and at the same time to investigate the profitability and efficiency of enterprises.The instrument of the study is the data obtained through questionnaires in relation to cattle breeding and pasture breeding enterprises located in the central, Selim, and Sarıkamış districts of the province of Kars and the central and Pasinler districts and affiliated villages of the province of Erzurum. Data was obtained by means of questionnaires from personnel working at the Provincial and District Directorates of Food, Agriculture, and Cattle Breeding and feed and meat industrialists operating in the industry in the provinces under the scope of the study.The Microsoft Excel and SPSS 12.0 programs have been utilized for the electronic assessment of data obtained through questionnaires applied to enterprises. Electronic analysis charts have been created for the enterprises and for efficiency analyses, estimates have been made by forming the Cobb-Douglas production function multiple regression model and for profitability analyses, profitability ratios have been utilized. Furthermore, the partial technical assessment ratios of enterprises have been calculated.In the total 143 cattle breeding enterprises examined under the scope of the study in the provinces of Kars and Erzurum in two fattening periods pertaining to the years of 2009 and 2010, it has been determined that the established capacity is 7 554 head of cattle, the capacity utilization rate is 60.2%, the average live fattening initiation weight is 200.7 kg, average final fattening live weight is 454.8 kg, daily live weight increase is 1 123 g, fattening period is 225.8 days, and feed consumption in the form of dry matter for 1 kg of live weight increase is 8.981 kg.In intensive cattle breeding enterprises, within the general total of expenses, it has been determined that the share of fattening material is 50.56%, feed expenses is 27.33%, labor is 11.08%, veterinary health expenditure is 1.23%, maintenance-repair expenses are 1.24% and other expenses are 6.07%. In all of the intensive cattle breeding enterprises, it has been determined that the cost of 1 kg carcass is 12.29 TL, cost of 1 kg of live weight increase is 5.84 TL and 1 kg of live weight is 6.99 TL, financial profitability is 11.26%, economic profitability is 10.36%, profitability factor is 9.65%, partial technical efficiency of feed is 0.117 kg carcass and partial technical efficiency of labor is 23.47 kg/day carcass, and output/input rate is 1.11.On the other hand, according to the Cobb-Douglas production function results, in all of the enterprises during the two fattening periods, it has been determined that the total of the elasticity of the independent variables is 0.956, determination coefficient is 0.97, and the reliability of the test is statistically significant (p<0.000). Furthermore, Marginal Value Productivity of expense elements has been calculated as 0.5558 TL for fattening material, 2.9090 TL for feed, 1.0459 TL for labor, 6.9290 TL for veterinary health expenses, and 0.9546 TL for other expense elements.In 66 enterprises engaged in pasture breeding in the Kars and Erzurum provinces that have been assessed in the study, it has been determined that the number of animals bred is 5 290 head, the average enterprise size is 80.2 head, live weight per breeding is 171.1 kg, live weight at the end of breeding is 277.8 kg, daily live weight increase is 720 g, and breeding period is 148.0 days. Within the general total of expenses at enterprises engaged in pasture breeding, it has been determined that the share of fattening materials is 79.58%, labor is 9.55%, pasture is 3.69%, veterinary health expenses is 0.96% and other expenses is 4.79%.Furthermore, in enterprises engaged in pasture breeding, it has been calculated that the cost of 1 kg live weight increase is 2.33 TL, 1 kg live weight cost is 4.69 TL, financial profitability is 27.89%, economic profitability 27.73%, and profitability factor is 19.53% and output/input rate is 1.25. It has been determined that the total of the elasticity of the independent variables in the Cobb-Douglas production function is 1.023 and the determination coefficient is 0.97 and the analysis is significant in statistical terms (p<0.000). It has been determined that the Marginal Value Productivity of expense elements in enterprises engaged in pasture breeding for fattening material is 1.0043 TL, labor is 1.2193 TL, pasture is 4.7431 TL, and other expense elements is 3.2619 TL.Item Konya ili süt sığırcılık işletmelerinde karlılık ve verimlilik analizleri ile işletmelerin üretim ve pazarlama sorunları(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 1997) Günlü, Aytekin; Sakarya, EnginKonya İli Süt Sığırcılık İşletmelerinde Karlılık ve Verimlilik Analizleri İle İşletmelerin Üretim ve Pazarlama Sorunları Bu araştırmada, Konya ili süt sığırcılık işletmelerinin karlılık ve verimlilikleri ekonometrik model yardımıyla analiz edilerek, kaynak kullanımında etkinliğin artırılması için alınması gerekli önlemlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın materyalini Konya ili ve ilçelerinden tabakalı rastgele örnekleme yöntemiyle seçilen 135 işletmenin 1995 -1996 yılı verileri oluşturmuştur. Veriler Cobb-Douglas tipi üretim fonksiyonu, ekonomik rantabilite ve rantabilite faktörü rasyoları yardımıyla değerlendirilmiştir. İşletmeler, hem ölçeklerine göre hemde ilçeler bazında incelenmişlerdir. Araştırmada maliyeti oluşturan masraf unsurları arasında; yüzde 49.99 ile yem ilk sırayı almakta, bunu yüzde 32.78 ile işçilik, yüzde 7.18 ile amortisman giderleri, yüzde 4.69 ile veteriner hekim- ilaç giderleri, yüzde 3.93 ile diğer giderler ve yüzde 1.41 ile bakım onarım giderlerinin izlediği bulunmuştur. İşletme gelirleri arasında 1995 yılında; yüzde olarak süt satış gelirleri 62.04, buzağı gelirleri 25.27, envanter kıymet artışı 10.98 ve gübre geliri ise, 1.71 olarak tesbit edilmiştir. 1996 yılında bu değerler sırasıyla % 51.52, 17.98, 31.95 ve 0.82 olarak bulunmuştur. Ortalama süt verimleri 1995 yılında 3530, 1996 yılında 3260 litre olarak tesbit edilmiştir. Ekonomik rantabilite 1995 yılında -5.46, rantabilite faktörü -13.08 olarak hesaplanırken 1996 yılında bu değerler sırasıyla 30.14 ve 34.75 olarak bulunmuştur. 1995 yılında büyük ölçekli işletmeler, 1996 yılında ise orta ölçekli işletmeler daha karlı bulunmuştur. Çoklu regresyon analizi sonuçlarına dayanarak; girdi unsurlarının MDP değeri yemde 0.81, işçilikte 0.91, amortismanlarda 6.30, veteriner hekim sağlık giderlerinde 1.84, bakım-onarım giderlerinde -5.63 ve diğer giderlerde 5.73 olarak bulunmuştur. İl'de ölçeğin verimi 1.076 olarak tesbit edilimiştir. İl'de süt sığırcılık işletmelerinde süt üretiminde kullanılan girdilerin optimum seviyeden uzak kullanıldığı, diğer bir ifadeyle kaynakların kar maksimizasyonuna imkan sağlayan denge noktasından uzak olduğu anlaşılmıştır. Pazarlama ve örgütlenmedeki yetersizlikler rasyonelleşmeyi olumsuz yönde etkileyen diğer önemli nedenlerdir. AbstractThe Analysis of Profitability and Productivity of Dairy Cattle Enterprises in Konya Province and Their Production and Marketing Problems This study was carried out to determine the profitability and productivity measures to be taken up in order to increase the optimum level in resource usage by analyzing the econometric model using the result of the dairy cattle enterprises in Konya. The research included data from 135 dairy cattle enterprises selected layer randomly in Konya and it's province between 1995 and 1996. Data were analyzed by the Cobb-Douglas production function and economic rantability and rantability factor ratios. Enterprises were evaluated according to the both scale and the province bases. Cost factors which were estimated the total cost in research follow as: 49.99 % in feed, 32.78 % in labour, 7.18 % in depreciation cost, 4.69 % in veterinary services, 1.41 % in maintenance cost and 3.93 % in other costs. Income distributions occured in these enterprises in 1995 were as follows; milk sales, calf, inventory value increases, manure revenues, 62.04 %, 25.27 %, 10.98 %, 1.71 %, respectively. These values were estimated, 51.52%, 17.98 %, 31.95 %, and 0.82 %, in 1996 respectively. The average milk production was determined to be 3530 L and 3260 L in 1995 and 1996 respectively. The ratios of economic rantability were estimated to be -5.46 and 30.14. Rantability factor ratios were -13.08 and 34.75 for 1995 and 1996 respectively. Large scale enterprises had more profit in 1995 while those of medium scales were higher profit in 1996. According to the results of multiple regresion analysis, the Marginal Value Productivity of input factors at feed, labour, depraciation costs, veterinary services, maintanence costs and the other costs were 0.81; 0.91; 6.30; 1.84; -5.63 and 5.73 respectively. Returns to scale in Konya was 1.076. It was concluded that the effectiveness of resource usage of input factors which are used throughout the production period in dairy cattle enterprises in the province was inefficient, in other words, resource usage point was far away from the equilibrium point of profit maximization. Insatisfactory marketing and organization are of the other important causes affecting negatively to the rationalizationItem Kırsal kalkınma kapsamında, genç çiftçi projesi ile desteklenen küçükbaş hayvancılık işletmelerinin sosyo-ekonomik analizi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2021) Satar, Muharrem; Sakarya, Engin; OtherBu araştırmada, Türkiye'de uygulanan genç çiftçi projeleri kapsamında, proje sayesinde ilk defa küçükbaş hayvancılık işletme sahibi olmuş girişimcilerden veri temin formu aracılığıyla elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Çalışmada, işletmelerin sosyo-ekonomik durumları, üretime ve pazarlama ilişkin yapıları, genç çiftçi projesine bakış açısı ve yaklaşımlarına yönelik tespitler ve önerilerin ortaya konması amaçlanmıştır. Çalışmanın gerecini, genç çiftçi projesi sayesinde 2016 yılında ilk defa küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine başlayan işletmeler arasından basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden seçilen 121 işletmeden yüz yüze görüşme ile sağlanan 2019 yılına ait veriler oluşturmuştur. Araştırma kapsamında gidilen işletmelerin kontrol, denetim ve yaptırım süresi üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen, faaliyetini sürdüren işletme oranının % 85,1 olması ve bu işletmelerin hayvancılığa devam etme yönünde kararlılıklarının % 87 oranında çıkması, projelerin sürdürülebilirliği konusunda somut fikirler vermektedir. Ortalama 30 yaşında, %98'i evli, % 86'sı kadın, gelir seviyesi düşük, 3 yıldır işletme sahibi olan, finansmana ve araziye erişimi zor olan genç çiftçilerin, eşleri ve diğer aile bireyleri de çalışan kolektif bir aile işletmesi olduğu görülmüştür. Çok düşük karlılıkla çalışmalarına rağmen faaliyetine devam etme potansiyeli yüksek olan bu genç girişimcileri "kendi işletmesinde ücretli çalışan" olarak tanımlamak, kırsal alanda istihdam edildiklerini söylemek mümkündür. Araştırma kapsamında gidilen işletmelerin gelirleri içerisinde en yüksek oranın % 76,51 ile envanter kıymet artışı, %18,21 ile kuzu/oğlak geliri olduğu; en yüksek masraf unsurları olarak % 40,2 yem masrafı, % 26,8 işgücü masrafı, % 12,3 canlı demirbaş amortismanı, %4,5 veteriner masrafı, % 4,1 bina masrafı olduğu tespit edilmiştir. Projelerin uygulamaya başlanmasından (2016) sonraki üç yılın sonunda (2019) sürü sayısında % 100 den fazla sayısal artış sağlandığı, sürü kompozisyonunun yanı sıra 2016 yılı hayvanın değerinin, 2018 yılında nominal olarak % 102, reel olarak ise % 45,3; 2019 yılında ise nominal olarak % 163, reel olarak ise % 68,7 artış olduğu görülmektedir. Genç çiftçi projesinin, doğanın kapsadığı her türlü unsuru içine alan "doğal kaynaklara" ulaşma imkânı olan, koyunculuk işletmesini yürütmek için yeterli işgücüne (emeğe) sahip, üretim faktörlerinden sadece "sermayeye" ihtiyaç duyan, "girişimci" ruha sahip olan kişilerce uygulandığı söylenebilir. Zira, diğer üretim faktörlerine az ya da çok sahip olup da sadece sermayeye ihtiyacı olan bu genç girişimcilere, ayni olarak verilen ve 2019 yılı itibariyle işletme sermayesinin % 70'ini oluşturan hayvan sermayesi ile üretime başladığı gözlenmektedir. Uygulanacak projelerin seçilmesinde esas olan puanlama yöntemi ile birlikte, projeden faydalananların genç, kadın, evli, gelir seviyesi düşük, kent merkezlerinden uzak, küçük yerleşim yerlerinde ikamet eden, eğitim düzeyini düşük "dezavantajlı grup" olarak tanımlayabileceğimiz kitlede yoğunlaştığı dikkat çekmektedir. Ancak, araştırmamızın konusu küçükbaş hayvancılık projeleri için, 2016 yılında kullanılan kamu kaynağının 2019 yılı sonunda reel olarak % 68,7 oranında değer kazanması, genç çiftçilerin bölgede atıl durumda olan işletme binalarını ve çayır-mera alanlarını kullanması, bu girişimcilerin kendi işletmelerinde istihdam edilmesi, projenin sosyal yönü kadar ekonomik değerinin de olduğunu göstermektedir. Hayvansal üretim alanında sürdürülebilirliğin ve istihdamın sağlanmasında, işletmelerin ekonomik yönden tespit edilen sorunlarının çözümü önem arz etmektedir. Sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra, kooperatif veya benzer yapılanmalarla genç çiftçilerin ekonomik işbirliği yapması, gerek girdi tedariki aşamasında, gerekse genç çiftçilerin zayıf yönü olan pazarlama kanallarının etkin kullanılması açısından gereklilik olarak düşünülmektedir.Item Türkiye'de Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde kamu veteriner hizmetlerinde yeniden yapılanmanın etkinliği üzerine bir araştırma(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2008) Alpaslan, Nesrin; Sakarya, EnginBu araştırmanın amacı, veteriner hizmetlerinin cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar kamudaki örgütsel değişimi incelenerek, AB'ne tam üyelikte (müzakere sürecinde) ön koşul olarak getirilen kamu örgüt yapısında yeniden yapılanmaya dönük çalışmalara ve hizmet etkinliğinin sağlanmasında etkin bir kamu örgüt yapısının oluşturulmasına yönelik öneriler sunmaktır. Araştırmanın gerecini, kamuda çalışan veteriner hekimler, sektör uzmanları, sanayiciler ve üreticiler ile yapılan anket çalışmasında, kamuda çalışan veteriner hekimlerden 48 kişi, sektör uzmanlarından 50 kişi, sanayicilerden 30 kişi ve üreticilerden 77 kişi üzerinde uygulanan anket verileri oluşturmuştur. Anketlerden elde edilen verilerin bilgisayar ortamında değerlendirilmesinde ve yapılan hesaplamalarda Microsoft Excel ve SPSS for Windows 11.5 programlarından faydalanılmıştır. Araştırma sonucunda; ankete katılan kamu çalışan veteriner hekimler; 1984 öncesine göre TKB'nın hayvan hastalıkları ile mücadele konusunda ve bürokrasideki etkinliğini sırasıyla %73,9 ve ise %82,2 oranında daha başarısız bulmuşlardır. Diğer taraftan personel politikasına ilişkin yanıtlarda; veteriner hekimlerin %64,6-89,6 oranındaki önemli bir bölümünün 1984 sonrası dönemde TKB'nın veteriner hekim özlük hakları, yasal yetki ve sorumlulukları, fiziksel ve teknik olanaklar ile hizmet içi eğitim ile ilgili personel politikalarını daha başarısız bulmuşlardır. Çalışmada anket uygulanan uzman veteriner hekimlerin; %90'ının Türkiye'nin AB müktesebatına uyum sürecinde kamuda yapılan veteriner hekimlik hizmetlerinin yeniden yapılandırma çalışmalarını yetersiz bulduğu, yine ankete katılan uzmanların %88 oranında 1984 sonrası dönemde TKB'nın uzmanlık eğitimi ve uzman yetiştirme ile ilgili etkinliğini uzmanlık eğitiminin aynı dönemde 2547 sayılı yasa gereğince kaldırılması nedeniyle daha başarısız buldukları tespit edilmiştir. Ayrıca ankete katılan sanayiciler; Türkiye'nin AB, OTP'na uyumla ilgili adaylığın getirdiği yükümlülükler çerçevesinde, hayvansal ürünlerde gıda güvenliği ve hijyeni konusunda özel sektörün yaptığı çalışmaları %56,7 oranında yeterli bulurken, kamu sektörünün yaptığı çalışmaları ise %36,7 oranında yeterli bulmuşlardır. Sanayicilerin, %70'i hayvancılık sektörünün AB ile bu yapı ile rekabet şansının bulunmadığını bildirmiştir. Araştırmada, hayvansal üretimin artırılması hususunda üreticiler sırasıyla; düşük ve uzun vadeli kredi, yem, hayvan ıslahı, hayvan sağlığı koruma ve mücadelede gerekli devlet desteklerini talep etmiştir. Üreticilerin %76,6'sına göre EBK'nun kısmen, SEK ve YEM Sanayi AŞ'nin tamamen özelleştirilmesi hayvancılığı olumsuz yönde etkilemiştir. Tarım ve hayvancılıkta, özelikle de hayvancılıkta sağlığı üretimden, üretimi ise sağlıktan ayrı düşünmek mümkün değildir. Türkiye'nin Ortadoğu'da yer alması, salgın hayvan hastalıkları yönünden riskli ülkelerle komşu olması, aynı zamanda oldukça sık yaşanan hayvan hareketleri nedeniyle merkezi veteriner hizmetleri veya veteriner işleri müdürlüğüne bağlı taşra teşkilatının oluşturulması Türkiye'nin özel konumundan kaynaklanan ayrı bir zorunluluktur. AbstractThe purpose of this research is to submit proposals for an effective structure of public organization in provision of service effectiveness and towards reconstruction in structure of public organization, which is referred as a precondition in full membership (during negotiation) to the EU, by examining organization change of veterinary services in public since the establishment of the Republic. The material of the research has comprised veterinary surgeons employed in public, sectors experts, industrialists and producers, of whom survey is conducted, 48 persons from veterinary surgeons employed in public, 50 persons from sectors experts, 30 persons from industrialists and 77 persons from producers, the data of the survey. During the assessment of data provided by the surveys, in computer environment and the calculations made, Microsoft Excel and SPSS for Windows 11.5 programs have been benefited. In conclusion of the research, veterinary surgeons employed in public, participated to the survey, have found that the struggle of Ministry of Agriculture and Village Affairs in animal diseases and its effectiveness in bureaucracy more unsuccessful when compared before 1984, respectively 73,9 and 82,2. On the other hand, in the responses concerning personnel policy considerable number of veterinary surgeons found that Ministry of Agriculture and Village Affairs was more unsuccessful post-1984 period as 64,6 %-89,6% about the personnel policies in the issues of personal rights, legal power and responsibilities of veterinary surgeons, physical and technical possibilities, in-service training. It is being determined in the survey that the 90% of expert veterinary surgeons, of whom conducted survey, found veterinary surgeon services in public insufficient in harmonization period of Turkey for EU Acquis Communutaire and 88 % of the experts, who participated to the survey, found that Ministry of Agriculture and Village Affairs was more unsuccessful about its effectiveness on expertise training and expert teaching in post 1984 period due to abolition of expertise training in accordance with the law numbered 2547 in the same period. Besides, industrialists participated to the survey, found that initiatives of private sector sufficient as 56,7 % concerning food safety and hygiene in animal products within the framework of obligations for harmonization of Turkey to EU and Common Agricultural Policy and they found the initiatives of public sector sufficient as 36,7 %. 70 % of the industrialists informed that as long as the current structure of livestock is kept on, it will not have the chance of competition with the EU. In the research, producers asked respectively, low and long term credit, feed, animal breeding, protection of animal health, and the required state support for increasing livestock production. According to 76,6 % of the producers, partial privatization of Meat and Fish Institution (EBK) and Milk Industry Institution (SEK) and YEM Sanayi A.Ş. were negatively effected the livestock sector., It is impossible to separate health from production and production from health in agriculture and livestock, particularly in livestock. Formation of country organization affiliated to central veterinary services or veterinary affairs directorate due to location of Turkey in Middleast, its neighborhood to risky countries in terms of animal diseases, and also so often movement of live animals, is a separate necessity emanating from private position of Turkey.Item Türkiye'de bazı kamu, özel sektör mezbaha ve et kombinalarında sığır kesim hattı etkinliği ile kesim aşamalarındaki işgücü verimliliklerinin ölçümü üzerine bir araştırma(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2007) Aral, Yılmaz; Sakarya, Engin; VeterinerA Study on Cattle Kill-Floor Efficiency and Measurement of Labour Force Productivity of the Slaughter Stages inSome Public and Private Sector Slaughterhouses and Meat Combines in TurkeyAt this PhD research being carried out, it was aimed at determining the general production condition, capacity utilizationratios, the structure and qualities of labour force, slaughter system and technologies of the 1st class slaughterhouses and meatcombines which are owned by the public and private sector at the various provinces and taken under the scope of the researchin Turkey.The standard times on the cattle slaughtering stages have been found with the analysis of the data that have beenobtained as a conclusion of time study and measurements applied on these enterprises, and it was tried to introduce solutionrecommendations connected with the present problems by putting forward, the cattle slaughtering line efficiencies of theenterprises, average labour productivities in carcass/man-hour and their unproductive times elapsed, as comparative.The materials of the research comprise the primary data obtained from questionnaire surveys and the researcher owntime measurements related to work study applications at the cattle slaughtering line in 10 meat industry enterprises (4 meatcombines belonging the public and 6 privately owned meat combines, 3 of which were the 1st class slaughterhouses). At theassessment of the obtained data, the Microsoft Excel and SPSS for Windows 11.5 computer program have been utilized; theactual cattle slaughter times measured each of the enterprises slaughtering stages were converted to the basic and standardtimes, by using time study analysis.At the end of the research, it was determined that the average capacity utilization ratios were determined 15,40 %,28,53 %, 25,54 %, 15,99 % at the meat combines of Adana, Diyarbakır, Konya and Sakarya under the EBÜAŞ respectively.As for the private sector, the same ratios were measured to be 72,37 %, 14,87 %, 10,10 %, 12,76 %, 10,50 %, 12,68 % at themeat combines of Konet, Maret and Özlem with the slaughterhouses of ATB, Elif Et and smer respectively.At the end of the time study implemented at the meat combines of Adana, Diyarbakır, Konya and Sakarya under theEBÜAŞ belonging to public, the average labour productivities in carcass/man-hour were calculated as 1,45, 1,72, 0,72 and1,34 respectively, while the same productivities were calculated as 1,47, 1,85, 1,46, 1,51, 1,19 and 1,21 at the meat combinesof Konet, Maret and Özlem with the slaughterhouses of ATB, Elif Et and smer belonged to the private sector respectively.As a result of the research, the average exit velocity from slaughtering of the cattle carcasses at the meat combines ofAdana, Diyarbakır, Konya and Sakarya under the EBÜAŞ were measured 50,27, 89,96, 59,42 and 98,49 sec, the quantity ofcarcass production on the slaughtering line per hour were 11,63, 20,67, 10,82 and 13,42 pieces and practical slaughteringcapacity were 87,3, 155,0, 81,2 and 100,7 head/ day respectively.On the other hand, the average exit velocity from slaughtering of the cattle carcasses at the meat combines of Konet,Maret and Özlem and at the slaughterhouses of ATB, Elif Et and smer were 61,08, 80,50, 176,57, 72,76, 264,38 and 118,75sec, the quantity of carcass production on the slaughtering line per hour were, 44,21, 38,88, 11,74, 37,83, 8,35 and 19,34pieces and practical slaughtering capacity were determined 331,6, 291,6, 88,0, 283,7, 62,7 and 145,1 head/day respectively.It was determined that, the labour input portion within the unit carcass production cost was on average 7.05 YTL atthe publicly owned meat combines, whereas, the figure was 4.61 YTL at the privately owned slaughterhouses and meatcombines.Furthermore, under this study realized at the slaughtering line of cattle in the meat industry enterprises, the standardcattle slaughtering time at the slaughtering line were measured as 11.56,97, 9.51,55, 11.28,30, 10.54,10 min/sec at the meatcombines of Adana, Diyarbakır, Konya and Sakarya meat combines of EBÜAŞ; 10.14,48, 9.11,01, 12.52,31 min/sec at themeat combines of Konet, Maret and Özlem and 12.14,64, 17.47,83 and 10.57,11 min/sec at the slaughterhouses of ATB, ElifEt and smer belonged to the private sector respectively.On the other hand, the proportional efficiency of the cattle kill-floor were determined as 0.21, 0.54, 0.24, 0.41, 0.84,0.92, 0.66, 0.84, 0.69 and 0.73 m/h and unproductive total time passed in the production period of one hour were calculatedas 47.55, 27.28, 45.54, 35.14, 9.26, 5.07, 20.56, 9.29, 18.51 and 16.18 min/sec at the public and private sector enterpriseswhich are mentioned above respectively.Item Türkiye'de iç anadolu bölgesi'nde koyun keçi vebası'nın ekonomik etkilerine ilişkin değerlendirme(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2021) Erşan, Işık; Sakarya, Engin; OtherKoyun Keçi Vebası (PPR), günümüzde özellikle Afrika, Asya ve Ortadoğu'da dünyadaki koyun ve keçi varlığı ile yoksul canlı hayvan yetiştiricilerinin önemli çoğunluğunun bulunduğu ülkeleri etkileyen bir hastalıktır. PPR'nin kontrol ve eradikasyonunun sağlanması için BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) ile Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) tarafından 2030 yılına kadar ortak bir strateji ortaya konmuştur. Ülkemizde tüm bölgelere yayılmış durumda olan PPR'nin, önemli bir gelir kaynağı oluşturabilecek potansiyele sahip olan koyun ve keçi yetiştiriciliğinin ve besiciliğinin geliştirilmesi, hayvansal protein ihtiyacının karşılanması ve kırsal kalkınmanın desteklenmesi açısından kontrol ve eradikasyonu önem arz etmektedir. Şüphesiz ki bu alandaki bilimsel çalışmalar da hastalıkla mücadeleye katkı sağlayacaktır. Bu doktora tez çalışması ile, İç Anadolu Bölgesi'nde PPR'nin koyun ve keçi türlerinde meydana getirdiği finansal kayıp ve masrafların tespit edilmesi, hastalığın kontrolünün sağlanmasıyla sağlanacak ekonomik faydanın belirlenmesi, hastalıkla mücadelede en etkin yaklaşıma yönelik önerilerde bulunulması ve hayvan hastalıklarının Türkiye'de hayvancılığa olumsuz etkilerine örnek teşkil eden bir çalışmayla etkin hayvan sağlığı politikaları izlenmesine katkıda bulunulması amaçlanmıştır. Tez çalışması kapsamında, 2018 ve 2019 yıllarında İç Anadolu Bölgesi'nde PPR görülen 50 işletmenin sahipleri ile yapılan görüşmeler ve 24 Veteriner Hekim ile gerçekleştirilen Delphi anketinden elde edilen verilerin yanı sıra literatür ile çeşitli kurumlardan elde edilen veriler kullanılmıştır. Söz konusu tez çalışması, Türkiye'de PPR'nin etkilerini ele alan kapsamlı bir ekonomik analiz ve kontrol stratejilerinin etkinliğine ilişkin bir analiz içermesi nedeniyle Türkiye'de alanında ilk olma özelliği taşıyan özgün bir çalışmadır. Çalışma sonucunda, İç Anadolu Bölgesi'nde toplam ekonomik kayıp 2018 yılında 1.717.500TL, 2019 yılında ise 1.012.704 TL tutarında olduğu hesaplanmıştır. Toplam maliyet içerisinde en önemli paya her iki yılın ortalaması alındığında koyunlar için %70, keçiler için %86 oranında mortalite kaynaklı kayıplar sahiptir. Bunu sırasıyla canlı ağırlık kaybı, tedavi masrafları ve üretme eksikliğine bağlı canlı ağırlık kaybı izlemektedir. Alternatif kontrol stratejileri içerisinde ise fayda-maliyet açısından en uygun seçeneğin 3 aydan büyük tüm hayvanların aşılanması stratejisi olduğu sonucuna varılmıştır.