Cilt:43 Sayı:03 (2016)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:43 Sayı:03 (2016) by Author "Other"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item Parsiyel maksillektomi vakalarının impantüstü bar ve doğal diş destekli bukkal flanj obturatörler ile rehabilitasyonu: 2 vaka raporu(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2016) Şeker, Emre; Other; OtherTravma, konjenital malformasyonlar ve neoplazmalar nedeniyle maksiller ve mandibular rezeksiyon yapılan hastalarda dişler, kemik ve mukozada meydana gelen madde kayıpları, estetik, fonetik ve fonksiyonel problemlerle birlikte görülen kozmetik sorunlar hastalarda büyük psikolojik problemlere neden olmaktadır. Defektin kapatılması için öncelikle cerrahi yöntemler uygulanmakta ancak cerrahi obturasyonun yetersiz kaldığı veya hiç uygulanamadığı durumlarda, defektin protetik olarak rehabilitasyonu gerekmektedir. Bu makalede tümöral nedenlerle cerrahi müdahalesi yapılmış, Aramany Sınıf 1 ve 2’ye uyumlu benzer iki vakanın farklı yöntemler kullanılarak gerçekleştirilen protetik tedavisi ve klinik etkileri anlatılmaktadırItem Sigara içen ve içmeyen bireylerin sabit ortodontik tedavileri sırasındaki interlökin-1ß ve prostaglandin e2 seviyelerinin karşılaştırılması(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2016) Alkan, Özer; Other; OtherAmaç: Bu araştırmada sigara içen ve içmeyen sabit ortodontik tedavi gören bireylerin dişeti oluğu sıvısındaki DOS kemik rezorpsiyonunu gösteren belirteçlerden prostaglandin E2 PGE2 ve interlökin-1ß IL-1ß seviyelerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır Materyal-Metod: Araştırmaya Yüzüncü Yıl Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’na tedavi amacıyla başvuran farklı dişsel maloklüzyona sahip sigara içen 15 yaş ortalaması: 21,07 ± 5,934 yıl ve sigara içmeyen 15 yaş ortalaması: 18,53 ± 3,662 yıl olmak üzere toplam 30 birey dahil edilmiştir. Bireylerin periodontal durumları periodontal sondla plak indeks, gingival indeks, sondlamada kanama ve cep derinliği ölçümleri yapılarak değerlendirilmiştir. Ortodontik braket uygulamasını takiben 0.12, 0.14 ve 0.16 Ni-ti ark telleri ile seviyeleme aşaması tamamlanmıştır. 16x22 çelik ark tellerinin kullanıldığı aşamada DOS örnekleri üst keser dişlerin distal bölgelerinden periopaper kullanılarak toplanmıştır. DOS’daki IL-1β ve PGE2 seviyelerinin incelenmesinde ise ELISA yönteminden faydalanılmıştır. Bulgular: Sigara içen bireylerdeki gingival indeks ve sondlamada kanama parametrelerinin içmeyenlere göre daha düşük, cep derinliği’nin ise daha yüksek olduğu saptanmıştır. Her iki grup arasındaki farkın istatistik olarak anlamlı olmadığı tespit edilmiştir. IL-1ß total ve konsantrasyon, PGE2 total ve konsantrasyon seviyelerinin sigara içen bireylerde içmeyen bireylere oranla daha fazla olduğu görülmüştür. Ancak iki grup arasındaki fark istatistik olarak anlamlı bulunmamıştır. Sonuçlar: Araştırmanın sonuçlarına göre sigara içen ve içmeyen gruplar arasında ortodontik tedavi sırasındaki DOS sitokin seviyelerinde istatistik olarak anlamlı bir fark çıkmamıştır. Konu ile ilgili daha fazla sayıda bireyi kapsayan ve farklı kuvvetlerin uygulandığı ortodontik tedavi aşamalarındaki DOS sitokin seviyelerinin incelendiği gelecek çalışmalara ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.Item Sterilizasyonun niti flexmaster kök kanal eğelerinin döngüsel yorgunluğuna etkisi(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2016) Yolagiden, Mehmet; Other; OtherBu in-vitro çalışmanın amacı sterilizasyonun FlexMaster NiTi eğe sisteminin döngüsel kırılganlığına etkisinin incelenmesidir. Seksen dört adet 20/.04, 25/.04 ve 30/.04 ebatlarında steril FlexMaster NiTi eğe seçilmiş ve iki gruba ayrılmıştır: Grup A=Kırk iki adet kullanılmamış eğe, B= Kırk iki adet sterilize edilmiş eğe. Grup B’deki her ensevtrüman beş kez sterilize edildi. Yeni ve sterilizasyon periyoduna sokulmuş eğelerin döngüsel yorgunluk testi, her bir eğenin içinde rahatça dönebildiği paslanmaz çelikten yapılmış ve iki ayrı kurvatüre sahip 5 mm ve 10 mm yapay kök kanallarında gerçekleştirildi. Enstrümanların kırılma gerçekleşene kadar olan dönüş sayısı hesap edildi. Sonuçlar yeni ve steril edilen eğeler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olup olmadığını anlamak için t-testi ile analiz edildi α=.05 . Döngüsel yorgunluk bakımından tüm enstrüman boyutları için Group A ve Grup B arasındaki fark iki ayrı kanal kurvatürü için istatistiksel olarak anlamlı bulunduItem Tamamen intrüze olmuş maksiller lateral kesici dişin cerrahi yaklaşım ile yeniden konumlandırılması: 9 aylık takip(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2016) Aykut Yetkiner, Arzu; Other; OtherBu olgu raporunda, travma nedeniyle sol maksiller santral kesici dişinde ekstrüzyon ve lateral kesici dişinde intrüzyon görülen 11 yaşındaki bir erkek çocuğun tedavi yaklaşımı sunulmaktadır. Hasta kliniğimize başvurmadan önce, hastanın maksiller santral kesici dişi başka bir diş hekimi tarafından konumlandırılmış ve dişler rijid bir tel ile splintlenmiştir. Hastanın radyografik muayenesinde sol maksiller lateral kesici dişinde 7 mm’den daha fazla intrüzyon ve mine dentin fraktürü olduğu saptandı. Gömük olan bu diş flep kaldırılmasını takiben davye ile hafifçe lükse edilerek istenilen konuma getirildi. Dişin konumlandırılmasını takiben yumuşak doku sütürlenerek dört hafta süre ile esnek bir tel ile splintleme yapıldı. Aynı seansta pulpa ekstirpe edilerek kanallara kalsiyum hidroksit ile pansuman yapıldı ve 2 hafta sonra kanal tedavisi tamamlandı. Klinik ve radyografik kontrollerde ve 9 aylık takip süresi sonunda, herhangi bir rezorbsiyon, marjinal kemik kaybı veya periapikal dokularda bir patoloji gözlenmedi. Tamamen intrüze olmuş daimi dişlerin tedavisinde cerrahi ekstrüzyon alternatif bir tedavi seçeneği olarak uygulanabilir