Çok düşük doğum ağırlıklı prematüre yenidoğanların anemisinde otolog kordon kanı transfüzyonunun in-vivo etkinlik ve güvenilirliğinin araştırlıması

No Thumbnail Available

Date

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı

Abstract

Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Prematüre Yenidoğanların Anemisinde Otolog Kordon Kanı Transfüzyonunun Etkinliğinin ve Güvenilirliğinin Araştırılması Son yıllarda, otolog kordon kanı ÇDDA'lı prematürelerde eritrosit transfüzyonu için alternatif bir metod olarak kabul edilmektedir. Ancak kordon kanı ve erişkin bağışçı kandan hazırlanan eritrosit süspansiyonlarının ÇDDA'lı prematürelerde in-vivo etkinlik ve güvenilirliğini karşılaştıran çok az sayıda araştırma bulunmaktadır. Ülkemizde ise bu konuda yapılmış başka bir çalışma bildirilmemiştir. Ülkemiz koşullarında otolog kordon kanı ve erişkin bağışçı kandan hazırlanan eritrosit süspansiyonlarının ÇDDA'lı prematürelerde in-vivo etkinlik ve güvenilirliğinin karşılaştırılması bu çalışmanın temel amacıdır. Çalışmamız 01.03.2008-01.09.2009 tarihleri arasında prospektif randomize kör kontrollü olarak yürütülmüştür. Çalışmaya hastanemizde doğan 32 hafta altı ve/veya 1500 gr altı 39 ÇDDA'lı prematüre bebek alınmıştır. Deneklerden doğum sırasında kordon kanı elde edilmiş, her denek için kan merkezinde otolog kandan, eş zamanlı tek uygun vericiden allojeneik eritrosit süspansiyon paketleri hazırlanmış, bebekler adına etiketlenerek saklamaya alınmıştır. Yenidoğan servis transfüzyon protokolüne göre transfüzyon endikasyonu konan bebekler kan merkezinde otolog veya allojeneik kan almak üzere randomize edilmiş, otolog transfüzyon grubuna seçilenler otolog eritrosit kaynakları tükendiğinde allojeneik transfüzyon almışlar, transfüzyon türleri taburculuk sırasında öğrenilerek kaydedilmiştir. Otolog veya allojeneik transfüzyon almak üzere randomize edilen 2 gruptaki deneklerin; 14, 28, 35. günlerde hemoglobin değerleri, > 35. günden sonra ortalama hemoglobin değerleri, transfüzyon sayıları, transfüzyon ve flebotomi hacimleri, klinik sepsis şüphesi ile postkonsepsiyonel 36 ve 40. haftalarda hemoglobin retikülosit ve EPO düzeyleri değerlendirilmiş ve tüm transfüzyonlar olası komplikasyonlar açısından izlenmiştir. Çalışmaya alınan 39 bebekten, doğum ağırlığı ve haftası daha büyük olan 8 bebeğin transfüzyon gereksinimi olmamıştır. Bu hastalarda RDS, klinik sepsis şüphesi gibi sorunların daha az görüldüğü, flebotomi hacimleri ve yatış sürelerinin de transfüzyon alan hastalara göre daha az olduğu dikkat çekmiştir. Çalışma sonunda otolog kordon kanının ÇDDA'lı prematürelerde erişkin bağışçı kandan hazırlanan eritrosit süspansiyonları ile aynı güvenilirliğe ve etkinliğe sahip olduğu gözlenmiştir. Ayrıca otolog kordon kanının immunolojik ve mikrobiyolojik olarak allojeneik transfüzyonlara göre daha üstün olduğu gerçeği de göz önüne alınarak ÇDDA'lı prematürelerde eritrosit transfüzyonu için alternatif bir metod olabileceği düşünülmüştür. Ancak bu bebeklerde prematüriteye eşlik eden sorunlar nedeni ile flebotomi hacimlerinin fazla olduğu, kordon kanının yapılan tüm transfüzyonları karşılayamadığı, izlemde allojeneik transfüzyonlara gereksinim olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle ÇDDA'lı prematürelerde, laboratuvar tetkiklerinin dikkatle planlanıp flebotomi hacmi ve klinik sepsis şüphesinin azaltılması, daha kısıtlayıcı transfüzyon kriterlerine uyulması durumunda otolog kaynağın yeterliliği artacak ve daha yararlı olacaktır. AbstractEvalution of the Efficacy and Safety of Autologous Cord Blood Transfusions in Very Low-birth-weight Premature Newborns In recent years, cord blood is accepted as an alternative method for red cell transfusions in low-birth-weight premature newborns. However there is very little knowledge on the comparison of in-vivo efficacy and safety of red cell concentrates drived from cord blood and banked adult blood in very low-birth-weight premature newborns. In this study our purpose was to compare the in-vivo efficacy and safety of red cell concentrates drived from cord blood and banked adult blood in very low-birth-weight premature newborns. This prospective, randomized, blind-controlled study was conducted between 01.03.2008-01.09.2009. Thirty-nine premature neonates were included in this study. They were born at a gestational age less than 32 weeks and/or with a birth weight less than 1500 g. Red cell concentrate bags were prepared from the cord blood and a single proper adult donor concurrently for every case in the blood bank. All red cell concentrates were labelled and stored in blood bank for every premature newborn. According to our transfusion guidelines, premature infants requiring red blood cell transfusion were randomly assigned to an autologous or allogeneic product in the blood bank. In the autologous group; if an autologous source had been totally consumed, allogeneik product was sent for transfusion by the blood bank. When patients were discharged, transfusion types were resumed. Two randomized groups were compared on the 14, 28, 35. days and > 35 days with respect to hemoglobin levels, transfusion numbers, transfusion and phlebotomy volumes. In addition, all cases in two groups were assessed according to hemoglobin and erythropoietin levels, reticulocyte counts in the postnatal 36. and 40. weeks. All transfusions were monitored for complications. In this clinical trial, 39 premature infants were analyzed among which 8 cases did not receive any transfusions during their stay in the hospital. This group of patients had a higher birth weight and gestastional week than the patients who were transfuzed. In this group, RDS and clinical sepsis doubt were lesser as well as the phlebotomy losses. They had a shorter hospital stays during the study period. Autologous cord blood had the same efficacy and safety with red cell concentrates derived from banked adult blood in our study group. Theoretically autologous cord blood transfusions are immunologically and microbiologically safer than allogeneic transfusions. However very low-birth-weight premature newborns who are critically ill, have high phlebotomy losses and auotologous cord blood can not cover all transfusion needs. Careful monitorization of phlebotomies for laboratory testing, decreasing clinical sepsis doubt and phlebotomy losses, implementing more restrictive transfusion guidelines may increase the efficacy of autologous cord blood.

Description

Keywords

TIP

Citation

Collections