Cilt:50 (2019)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Navigating into troubled waters: Turkey’s foreign policy in 2019(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, 2019) Erbaş, Göknil; Other; OtherThe Turkish foreign policy has endured a challenging year in 2019. The challenge against Turkey in 2019 had several dimensions. One is about Turkey’s traditional alliance relations. The other is related to Turkey’s concerns and interests in its region. In addition to that the dynamic nature and hastened transformation of the international order defines the atmosphere that Turkey finds itself within.Item Dış politika analizinde yumuşak güç - keskin güç karşılaştırması: Çin örneği(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, 2019) Bilginer, Tolga; Other; OtherUluslararası ilişkiler disiplininin en yaygın tartışma konularından biri olan güç kavramı, çok farklı boyutlarıyla irdelenmiş ve özellikle Soğuk Savaş’tan bu yana yumuşak güç kavramsallaştırması önemli bir çalışma alanı haline gelmiştir. Dünyanın ekonomik ve siyasal ağırlık merkezinin giderek Asya-Pasifik bölgesine kaymasıyla birlikte Çin’in sahip olduğu / olmaya çalıştığı yumuşak güç araçlarına dair tartışmalar da bu kapsamda yoğunlaşmıştır. Ancak Çin ve benzeri rejimlerin kullandıkları yumuşak güç araçlarının ‘yumuşak’ denemeyecek kadar agresif yöntemler içeriyor olduğu iddiası yeni bir kavramsallaştırma denemesine yol açmış, bu çerçevede ‘keskin güç’ kavramı literatürde tartışılmaya açılmıştır. Bu tür bir kavramsallaştırmanın ortaya çıkış sebepleri ve kavrama dair sorun alanları Çin örneği özelinde bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.Item Libya askeri müdahalesinin uluslararası hukuka uygunluğu ve koruma sorumluluğu kavramı çerçevesinde meşruiyeti(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, 2019) Şentuna, Tarık; Other; Otherİki kutuplu dünya düzeninde geçerli olan ve egemen devletlerin sınırları içinde meydana gelen olaylara karışmama prensibinin geçerli olduğu yaklaşımlarda özellikle geniş çaplı insan hakları ihlalleri söz konusu olduğunda önemli bir değişim yaşanmıştır. Bu kapsamda 2005 Dünya Zirvesi sonuç bildirgesinde geçen “Koruma Sorumluluğu” kavramı hükümetlere sivil halkı “soykırım”, “insanlığa karşı işlenen suçlar”, “etnik temizlik” ve “savaş suçlarına” karşı koruma sorumluluğu getirmiştir. Sonu. bildirgesinde aynı zamanda bu sorumluluğu yerine getirmekte zafiyet gösteren devletlere karşı içinde Güvenlik Konseyi’nin alacağı kararla askeri güç kullanımını da içeren tedbirlerin uygulanabileceği karara bağlanmıştır. 17 Şubat 2011’de Libya lideri Muammer Kaddafi iktidarına karşı reform talebi ile düzenlenen geniş çaplı sivil gösterilerin güvenlik kuvvetleri tarafından şiddetle bastırılması sonucu meydana gelen sivil kayıplarını gündemine alan BM Güvenlik Konseyi ortaya çıkan durumun “uluslararası barış ve güvenliğe tehdit” oluşturduğu değerlendirmesinde bulunmuştur. BM Güvenlik Konseyi bu çerçevede Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın VII. bölümünde yer alan 41. ve 42. maddelere atıfta bulunarak 1970 ve 1973 sayılı kararları benimsemiş ve Libya’ya karşı askeri müdahalenin önünü açmıştır. Bu makalenin amacı, Libya askeri müdahalesinin yukarıda belirtilen çerçevede uluslararası hukuka uygun olduğunu ortaya koymaktır. Makale ayrıca söz konusu müdahalenin meşruiyetini “Koruma Sorumluluğu” kavramı kriterleri çerçevesinde ele alıp değerlendirmektedir.Item Ürdün-Filistin ilişkilerine tarihsel bir bakış(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, 2019) Kemiksiz, N.; Other; OtherÜrdün, kurulduğu tarihten itibaren Filistin’in ‘kaderinde’ önemli bir rol oynamıştır. Başlangıçta kurucusu Kral I. Abdullah’ın teritoryal amaçları Ürdün’ün Filistin politikasını şekillendirirken, İngiliz manda yönetimine karşı yürütülen mücadeleden yaklaşık çeyrek asır sonra, 1960’lardan itibaren Filistin bağımsızlık hareketinin yeniden başlamasıyla birlikte, Filistin politikasını belirleyen ana faktör, rejimin varlığını koruma çabası olmuştur. Her iki durumda da Filistin’in bağımsızlığı, Ürdün için arzu edilmeyen bir olguyu teşkil etmiştir. Ürdün’ün alternatif Filistin vatanı olarak görülmesi, bağımsız Filistin devleti önünde bir engel olduğu gibi, Ürdün rejimi için de bir tehdit niteliği kazanmıştır. Sadece İsrail ile bazı Arap ülkeleri ve Filistinliler değil, bizzat Ürdün, ‘Ürdün Filistin’dir’ görüşünü ileri sürerek, alternatif vatan tezinin benimsenmesine yol açmıştır. Ürdün’ün Filistin politikasının Filistin sorununa etkilerini ele alan bu çalışmanın amacı, Ürdün’ün politikası ile bağımsız Filistin devletinin kurulamaması arasındaki bağlantıyı ortaya koymaktır. Çalışmada, Ürdün’ün kurulduğu 1921 ile Batı Şeria ile idari ve hukuki bağların kesildiği 1988 arasındaki dönem incelenmektedir.Item Başarısız devletler söyleminde uluslararası hiyerarşi algısı(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, 2019) Aktaş, Altan; Other; OtherBu çalışmanın temel iddiası, 1990’ların başında Amerika Birleşik Devletleri merkezli olarak ortaya çıkan “başarısız devletler” (“failed states”) söyleminin hem uluslararası hiyerarşik yapıya ilişkin algılamanın bir ürünü olduğu hem de bu hiyerarşik yapıyı yeniden inşa etmede kullanıldığı yönündedir. Avrupa tarihinin özgün koşulları içinde oluşan modern ulusal devlet ve egemenlik anlayışına dayanılarak üretilen söylem, daha en başından bu normatif “başarılı devlet” varsayımıyla Batılı devletlerin üstünlüğü algısını yansıtmaktadır. Devlet başarısızlığının nedenlerinden sonuçlarına ve çözüm yollarına kadar neredeyse bütün iddialarında uluslararası hiyerarşi algısının görülebileceği başarısız devletler söylemi, uluslararası egemenliğe ilişkin geleneksel kabulleri de sorgulayıcı nitelikte öneriler ve uygulamalar üretmektedir. Bu yönüyle söylem, devletlerin birbirlerine üstünlükleri varsayımını güç temelli tartışmanın ötesine taşıyarak iç ve uluslararası egemenlik bağlamında yeniden kurgulamaktadır.Item Avrupa’daki mikro devletler ve Türk dış politikası açısından konumları(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, 2019) Demir, Ali; Kulalu, Yeliz; Other; OtherKüçük ve Mikro Devlet teorileri günümüzde daha fazla ilgi toplayan ve uluslararası ilişkiler disiplininde de daha geniş yer bulan bir alan halini almıştır. Nicel ve niteliksel kriterlere göre farklı tanım ve sınıflandırma çalışmaları bulunan devlet tipleri arasında mikro-devlet kategorisinde yer alan ülkeler, farklı coğrafyalara ve dönemlere göre çeşitlilik göstermektedir. Bu çalışmaların sonucunda Avrupa özelinde ortak paydada buluşulan ve mikro-devlet olduğu genel anlamda kabul edilen devletlerden bazıları Andorra, Monako, Liechtenstein ve San Marino’dur. Türk dış politikası açısından bakıldığında, Avrupa’daki bu devletlerle ülkemiz ilişkileri sınırlı alanlara dayalı olmakla beraber, karşılıklı olarak yadsınamayacak kadar aktiftir. Spor, diplomasi, turizm ve ekonomi karşılıklı ilişkilerde öne çıkan konulardır. Çalışmada Türkiye’nin Avrupa’daki mikro-devletlerden kabul edilen bu 4 ülkeyle ilişkileri ele alınmış, varılan sonuçlara bağlı olarak geliştirilebilecek alanların tespit edilmesi hedeflenmiştir. Bu çerçevede uluslararası ilişkiler literatürüne, mikro devlet çalışmaları alanında katkı sağlanması amaçlanmıştır.Item Insights of the Turkish association of peace-lovers on the cold war(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, 2019) Kahya, Pınar; Other; Other1950s are an important historical point for Turkish foreign policy literature and researches on Turkish political thought. There is a general opinion in academia and Turkish Foreign Affairs that the main drive for Turkey’s participation in the capitalist bloc led by the US after the war was due to its reflex for protecting national interests against “Soviet expansionism”. This is deep-seated in the minds of scholars and is a mainstream approach in the literature. Such interpretation implies an approach that reduces the Cold War to a mere competition between two superpowers. There is a growing number of studies which are critical to this mainstream reading of the Cold War. This study examines contributions of the Turkish Association of Peace-Lovers to the efforts towards explaining the political atmosphere in 1950s that succeeded in devising an alternative reading of relations of Turkey with the world.Item Kuzey Kore’nin Afrika’da varlık gösterme biçimleri(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, 2019) Bayram, Mürsel; Other; OtherKapalı bir toplum ve izole bir devlet olarak bilinen Kuzey Kore, esasında dünya üzerindeki 160’dan fazla devletle çeşitli şekillerde ilişki kurmaktadır. Pyongyang yönetiminin özellikle Soğuk Savaş döneminde kurduğu ilişki ağı, temel olarak, rejiminin uluslararası meşruiyet zeminini genişletme çabalarının sonucudur. Kuzey Kore’nin bu yöndeki diplomatik çabaları, Afrika’nın da dâhil olduğu Üçüncü Dünya’da daha fazla karşılık bulmuştur. Nükleer füze testleri nedeniyle uluslararası yaptırımların uygulandığı dönemde de Pyongyang’ın Afrika devletleri ile ilişkileri farklı biçimlerde devam etmiştir. Halen siyasetten ekonomiye, savunma sanayiinden anıt inşasına uzanan bir yelpazede, Kuzey Kore’nin Afrika genelinde varlığını hissettirdiği görülmektedir. İzole bir devletin bunu nasıl sağladığı ve Afrika devletlerinin neden böyle bir devletle ilişkilerini sürdürme kararlılığı gösterdiği, bu makalede cevabı aranan temel sorulardır.Item Güney Kore’nin değişen dış politikası ve Güney Kore-ab sta’sına liberal hükümetlerarasıcı bir bakış(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, 2019) CHO, Dong-woo; Other; OtherGüney Kore, 2011 yılında AB ile geniş kapsamlı bir serbest ticaret anlaşması (STA) imzalamıştır. Yeni nesil STA’lara örnek oluşturan bu anlaşma, Güney Kore’nin değişen dış politikasının ve ekonomik yapısının bir sonucu olarak da düşünülebilir. Söz konusu değişimler, Güney Kore’nin yaşadığı 1997 krizinin etkisiyle ortaya çıkmıştır. Güney Kore, bu krizden sonra dışa açılma stratejisi benimsemiş ve pek çok tarafla STA imzalamıştır. Bu çalışma, Güney Kore’nin imzaladığı en önemli STA’lardan biri olan Güney Kore-AB STA’sını Liberal Hükümetlerarasıcı bir bakış açısıyla incelemeye çalışmaktadır.Item Değişen/dönüşen uluslararası hukuk(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, 2019) Savaşan, Zerrin; Other; OtherBu çalışma ile değişim/dönüşüm kavramları üzerine yapılan tartışmalar çerçevesinde uluslararası hukukun değişiminin nasıl açıklanabileceği konusu incelenecektir. Bu amaçla, öncelikle değişim/dönüşüm üzerine kavramsal bir inceleme yapılacaktır. Bu incelemede, Holsti (1998)’nin ele aldığı farklı değişim kavramları temel alınarak, uluslararası ilişkiler disiplininde değişim sorununu açık ve net bir biçimde ele alan az sayıda kişiden biri olan Rosenau’nun konuyla ilgili başlıca çalışmaları değerlendirilecektir. Kavramsal incelemeden sonra, değişen/dönüşen uluslararası hukuk tartışması yukarıda bahsedilen kavramsal inceleme temelinde ele alınacaktır. Son olarak, elde edilen sonuçların genel bir değerlendirmesi yapılacaktır.Item Unconventional judicial avenues: the lra’s ongoing trial at the ıcc(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, 2019) Kyomuhangi, Miriam; Other; OtherThe Lord’s Resistance Army (LRA) is a rebel group that committed atrocities in Uganda. Uganda referred the LRA case to the International Criminal Court (ICC) in hope of finding a lasting solution to a war that had ravaged northern Uganda for decades. However the ICC arrest warrants delayed and failed the peace talks prompting Uganda to request a deferral of the case to Uganda. In Uganda’s opinion other avenues can be pursued to deliver justice and peace all at once. Both ICC and Uganda continue to pursue justice for the affected communities in Uganda amidst procedural disagreements between both parties. The research question is, does incriminating the LRA abroad at the ICC offer justice to the people of northern Uganda? This paper questions the rationale and wisdom of such a proposition that the ICC provides a panacea for the physical, emotional, psychological atrocities of war among the Acholi people and is juxtaposed with the repeated government rhetoric to withdraw from the ICC and apply homeland justice to the people of Uganda.